yanındaki insanın beynine belindeki silahı çıkartıp dayadığın an kulağına eğilip sakin ve soğuk bir ses tonuyla , sana dünyanın en kısa korku hikayesini anlatıcam der demez bom demek , etkili olur zannımca .
kimselerin olmadığı sokaktan sessizce ilerleyenlere dikkatlice baktım. gece yarısına 4 kala sokaktan cenaze geçiyordu.
ürperdim ve izlemeye devam ettim.
fakat cenazenin cemaati yoktu. cenazenin önünde ağır ağır yürüyen imama kimseler eşlik etmiyor, cenazeyi taşıyan da yok; bir kızağa bağlanmış bu cenazeyi iki tane köpek çekiyor. dışarıda tipi... kızakla sürüklenen tabuttan ince ince kan sızıyor.
sanırım bir kıza ait olan saçlar yeşil örtünün altından çıkmış. köpekler çelimsiz, güçsüz...
imam kendinden emin.
kızın annesi ölmüş,kız parasız kalınca anasının altın alyansı için mezarı açmış parmağı kesmiş.kızın evine bigün yaşlı bi kadın su istemeye gelmiş kız bardağı verince "teyzecim parmağınızı kim bu hale getirdi" demiş. kadın da "sen" demiş. evet çok b.ktan bi hikaye ama eski bi arkadaşım inatla ne zaman kapkaranlık bir ortam olsa bunu anlatır o "sen" kısmında da deli gibi bağırır sonunu bildiğim bu saçma hikayede beni hep deli gibi korkuturdu. *