dünyanın neresine giderseniz gidin, basının anlamı özgür düşünce demektir. (salladım) yani sözlük anlamı bu değildir belki fakat zihinlerde bu anlamı ifade ediyor. basın tarafsız olmalı, basın menfaat duygusundan uzak durmalı, basın belli bir kesimi ya da zumreyi ifade eden nitelikler taşımamalı, basın bir insanı yüceltirken diger bir insanı küçültmemeli, basın sempatizan bir şekilde slogan vari demeçler vermemeli. peki bizim ülkemizde bu saydıklarımızdan kacı yapılıyor? evet tek bir tanesi dahi ciddiye alınmıyor. demek oluyor ki türkiye de basın diye bir şey yok. elektronik matbaadan farkları yok. matbaaya gider 1000 tane dügün davetiyesi bastırırsınız, basına da kendi haberlerinizin küpürlerini. hepsi bu kadar açık.
En kahpe basın bizdedir gibi bir ithamda bulunmak doğru mudur bilemem ama birçoğu şahsiyetini, geleceğini satmış gölgelerden ibaret sadece. Onlar acınacak durumdalar. bu kadar korkmayın, en fazla işinizi kaybedersiniz, itibarınız baki kalır, hatta bu memleket sizinle gurur duyar. tarih; tüm maddi gücünü ve kariyerini kaybetmiş olanı değil, ancak sizin gibi satılmışları hain olarak itham eder. böyle anılmak ise size dokunmuyorsa eğer, insan müsveddesi gibi ortada dolanmaya devam edin. sizler bir kukla yahut gölgesiniz ve zerre kadar itibarınız yok!
ahmet kayanın mezarını ziyaret eden ertuğrul özkök ve fatihten nişantaşına taşınıp, müslüman görünümlüler üzerinden islama kinini kusan ahmet hakanı hatırlatan önerme.