hafif ama sevgi dolu öpücükler ve okşamalarla göz kapaklarının yavaş yavaş aralanması... dün gecenin güzel ambiansının ruhunuzda ve bedeninizde uyandırdığı o huzurla karışık mutluluk havasının devamı olan tebessüm ile başı hafifçe sola kaydırıp öpücüklerin sahibine, o uzun ve uçları kıvrılan saçların çevrelediği, kemerli burnun iki yanına özenle oturtulmuş bir çift gözün süslediği yüze bakmak... karşılığında alnınıza konulan çocuksu öpücük...
birden dikkatinizi çeken, vazosunda beyaz bir karanfil olan, tabağında bir dilim beyaz peynir ve 3 tane gemlik yeşil zeytini olan bir tepsi, kahvaltı tepsisi... ne kadar lezzetli olursa olsun bilirsiniz ki sevgilinin yanınızda uzanan bedeninin kokusundan daha lezzetli ve iştah açıcı olamaz hiçbiri... Böyle bir şey değil midir dünyanın en güzel sabahlarından biri...
böyle bir şey yoktur..dünyanın en güzel sabahı sabah namazını kılarak gün ışığına kavuştuğunuz her sabahtır..bunun dışında ki her sabah gaflet içinde uyuyan insanların güne pis ve kör olarak başlamasından başka birşey değildir..
imkansız,
sabah karanlık uyurum
gece gözlerim kamaşır,
huzur özlerim
hazan sarısı salı,
rüyalarıma da hasretim kaç yıl.
saba
serin esiyor bu sabah,
bildik teganni.
gözlerimi yumdum o sabaha
gelin olmuştu güneşin ilk ışıkları
muzzam sabah
benden uzak.
