bir zamanlar şahane pazar vardı. "bundan daha gerzek bir yarışma eğlence programı olabilir mi acaba" diye düşünürdüm. süheyl ve behzat uygur kardeşlerin resmen ağlayarak yaptıkları esprilerle bezenmiş, yaratıcı olmayan yarışmalar bütünü bir dönemin ağzına sıçmıştı diye hatırlıyorum şimdilerde. gün oldu daha gerzek yarışma programları endam etti, bbg'li, kaynanalı, bok, ishal, bağırsak yemeli garip gurup iğrenç leş programlar filan yayımlandı. hepsi de izlendi nezih izleyiciler tarafından.
fakat benim için dananın kuyruğu hayret vericidir ki türkiye'de değil avusturya'da koptu.
geçtiğimiz hafta bir kaç günlüğüne viyana'da bulunmam gerekti. ilk gün gündüz iş güç sebebiyle yorulduğum için erkenden otele döndüm. erken dediğim saat de gece 1. fakat viyana o saatlerde cuma gecesi hareketli oluyor, schwedenlatz alev alev yanıyor gacılarla. fakat çok afedersiniz kaldıramayacak kadar yorgun olduğumdan yatmayı tercih etmiştim.
saat 01:10 civarı tv'yi açtım. mtv, rtl, örf filan gezdim ama sikko sikko programlar var. bir kanala rastladım. yerel bir viyana kanalıydı sanırım. bir yarışma programı var. dur lan şuna bakayım dedim, almancamı sınamaktı asıl amacım. bir beyaz tahta vardı hani şu ispirtolu kalemlerle yazılan. üstüne 16 eşit kareye bölünmüş büyük bir kare çizilmişti. her bir karenin içinde de rastgele dizilmiş harfler vardı. yarışma şöyleydi. bu kareler arasında diagonal, yan ve üst şeklinde ilerlenerek dört harfli anlamlı bir kelime oluşturmak. mesela diyelim masa kelimesi bulundu. bir sonraki elde ilk sırada m, ikinci sırada a, üçüncü sırada s ve dördüncü sırada a kelimesi kullanmak yasak. bunları o sırada kullanmadan bir kelime elde etmek gerekiyor. haliyle de her el para ödülü artıyor ama gerzeklik burada başlıyor. her elde farklı bir izleyici alıyorlar telefonla. amına koyim ilk arayanın ne suçu var daha az para alıyor dedim fakat bu bir şey değildi.
ilk kelime bulundu. sonra yeni birisi aradı. ikinci bir kelime daha bulundu. bu arada stüdyoyu anlatmam gerek. tek bir kamera var. büyük ihtimalle 20 metrekarelik bir oda. arkada bir perde var. sunucu olacak angut kameraya arkasını dönüyor fırt fırt dolaşıyor etrafta filan. bir ara odada bir şey oldu, kapı açıldı, kamera kapıya zoom yaptı ve kapıdan bir kafa girip yönetmene bir şey uzattı ve kamera tekrar sunucuya zoom yaptı program devam etti. neyse üçüncü ve dördüncü kelimeler de bulundu.
sunucu rezalet derecede espriler yaparak ortamı zaten gerginleştirmiş, beni küfrettiriyor ama garip bir şekilde de beni esir etti kodumun programı. dördüncü kelimeden sonra yönetmenin arkadan sesi gelmeye başladı. evet başka kelime çıkmaz artık buradan gibisinden. sunucu itiraz etti "hayır bir tane daha var" dedi. sırtını döndü baktı kareye. "evet buldum bir tane daha var devam ediyoruz" dedi. para ödülü 1000 euro olsun evet haydi arayın dedi. ve asıl olay bundan sonra başladı.
arayın dedikten sonra beklemeye başladı. ama telefon bir türlü çalmadı. bir iki dakika bekledi ama arada espriler filan yapıyor. hemen arayın 1000 euro kazanın lan gibisinden gaza getirmeye çalışıyor izleyicileri. ama kimse aramadı. ben bu ne amına koyim deyip kapadım başka kanalı açtım ama aklımın bir köşesinde duruyordu. yaklaşık bir beş dakika başka kanallarda oyalandım ama aklımdan çıkaramayıp tekrar açtım 17'inci kanalı.
sunucu ellerini göğsünde birleştirmiş sinirli bir şekilde kameraya bakıyordu.napıyor lan bu diye bekledim biraz. konuşmaya başladı. "evet artık arayın çünkü burada boşuna bekliyoruz. bakın 1000 euro vereceğiz. yapmanız gereken sıradakı harfleri tekrar etmeden yeni bir kelime bulmak." dedi ve tekrar beklemeye başladı. ama ne arayan var ne soran. adam sinirli sinirli dönüyor dolaşıyor olamaz böyle bir şey filan diye de mırıldanıyor. ben altıma sıçıyorum gülmekten çünkü durum o kadar komik ki. bir yarışma programı ve kimse aramıyor. sunucu da sinirlenip etrafta dönüyor. sinirlerim bozuldu tekrar açtım mtv'yi uyuyamıyorum da.
ama halen aklımın bir köşesinde duruyor program. dayanamayıp açtım tekrar. saat olmuş 1:30.
adamımız başını avuçlamış bir şey söylüyor sinirle. "tamam aramak zorunda değilsiniz aramayın. bu programı da sevmek zorunda değilsiniz. ben de sonuçta bu programı sunmak zorunda değilim ama bakın burada sizin için duruyorum böyle bir şey olamaz hayatımda görmedim ben böyle bir şey. sevmiyor olabilirsiniz ama illa ki izliyorsunuzdur şu anda programı. niye aramıyorsunuz o zaman" sonra elini yumruk yaptı, alt dudağını ısırdı yumruk atacakmış gibi yaptı filan ben altıma sıçmaya devam ettim. adam resmen sinirleniyor filan. sonra sustu. ekrana baktı yaklaşık iki buçuk dakika hiçbir şey demeden. sonra birden yine arkasını döndü tahtaya yumruk atacak gibi yaptı ama vurmadı. işaret parmağını kaldırdı ananızı sikecem işareti yaparak "bakın 1000 euro. illa ki işinize yarar. yapmanız gereken sadece dört harfli bir kelime bulmak" dedi ben hıçkırıyorum artık gülmekten kapattım yine kanalı. açtım mtv'yi yarrak gibi bir program var mtv'de de, milletin kolu kırılıyor parmağı kopuyor götüne vidanjör giriyor filan onları gösteriyor hayvan herifler.. biraz baktım ama aklımda halen o yarışma programı.
01:45 gibi tekrar açtım. adam ellerini göğsünde kavuşturmuş volta atıyor. "bekliyoruz bekliyoruz" diye de mırıldanıyor amına kodrumun herifi hahaha. ulan bırak git programı illa aramaları mı lazım. arada bir pis pis kameraya bakıyor. sonra dönüp konuşuyor "1000 euro" diyor. sonra durdu konuşmaya başladı tekrar. "şimdi size bir kıyak yapacağım. bunu her zaman yapmam. belki de hattı düşüremiyorsunuz. o da olabilir. yönetmenime söylüyorum. şimdi size tam on hat açacaklar. on ayrı hat olacak. düşürmememeniz imkansız. dört dakika boyunca on hat hizmetinizde olacak. ve arayıp 1000 euro kazanabileceksiniz. evet yanlış duymadınız 10 hat hizmetinizde. hazır mı yönetmenim. evet süreyi başlatıyorum dört dakika sonra 10 hat olmayacak ve herşey bitmiş olabilir."
ve beklemeye başladık. halen bir umutla bekliyor. odada dönüyor kadrajın dışına filan çıkıyor sinirden. dört dakika da sonuna gelmeye başladı. geri sayım başladı. süre bitti ve yine kimse aramadı. adam şaşkınlık içinde. "evet kimse aramadı. ama 10 hat halen açık. di mi yönetmenim evet açık hadi arayın artık" lan altıma sıçtım ben. adam geri sayım yapıyor 10 hat için sonra halen açık lan hadi diyor. neyse lan ben bile yazarken sıkıldım şimdi. saat ikiye kadar döndü dolaştı nasıl olur lan nasıl olur amına koyim kimse aramıyor bakın beni sevmek zorunda değilsiniz ama 1000 euroyu seversiniz filan zırvaladı. en sonunda saat 02:04'te biri aradı da programı bitirdiler. lan bir saat altıma sıçtım resmen o kadar komikti ki herififn tripleri filan sevgilisine küser gibi. türkiyedekinden daha gerzek bir yarışma programı görmek ise beni çok sevindirdi.