vakti zamanında bir köy, köyün delisi ve bir de bu köydeki mafya bozuntusu insanlar varmış. bu mafya bozuntusu adamlar köyün delisini kandırıp ona ölü süsü vererek bir tabutun içine tıkmışlar. deli de deli ya inanır buna. mafya bozuntusu adamlar tabutu köyün içinde gezdirmişler de gezdirmişler. tabutu gören masum ve yardımsever köylüler (tabut gören masum köylü de denebilir bu insanlara) hemen tabutu taşımak için yardıma koşarlar. yeterince kalabalık oluştuğunda mafya bozuntusu adamlar işe başlarlar. yardıma gelenlerin ceplerinde ne varsa hepsini çalarlar. daha sonra da çaldıklarını kendi aralarında paylaşırlar.
ne anladık bu hikayeden; dünyada 3 çeşit insan olduğunu.
1-tabutun içinde olan insanlar,
2-tabutu taşıyan insanlar,
3-bu işi organize eden insanlar.
pastadan en büyük payı şüphesiz bu işi organize edenler yer. tabutu taşıyanlar masum ve saf olabilirler ama bu işi organize edenler onların bu saflıklarından yararlanırlar. tabutun içinde olanlar bu çarkın tamamlayıcı bir parçasıdır. gerçekten tabuttaki bir ölüden farkları yoktur.
1 - hayatın umutsuzluğunu bilenler, falakt onu yaşamaya devam edenler ve tüm nimetlerinden yararlananlar.
2 - hayatın bir saçmalık ve bir bela olduğunu anlayanlar ve onu yok edenler.
3 - hayatın dert ve saçmalık olduğunu bilenler fakat onu sürdürmeye devam edenler. Bu grubun insanları ölümün hayattan iyi olduğunu bilirler ama bu yanılgıya bir son verme cesareti gösteremezler.
