türkiye türklerin değildir yavşaklığına prim vermek.
dünyanın başka hangi milleti kendini ret sürecini karnavala çevirir sorarım size.
amerikalı gibi içi zorla doldurulmuş bir tanımın bile amerikada dokunulmazlığı varken, türkiye de muhacir durumuna düşmüş türklere başka ne denir bilmiyorum.
-türkiye türklerin değildir.
-tamam abi, bir yaşamlık idare et işte.
2007 yılında yine canton fuarına müteakip çinde 6 ay süre ile kalıyorum. ev arkadaşım çinli. nazik bir adam ama ben çok gıcık oluyorum çünkü sürekli bir şeyler yemeden önce ağzını şapırdatıyor. yedikten sonraki 1-2 saati de aynı şekilde geçiriyor. çıldırıyorum. bir sevgilisi var, nasıl bir liberalizm ise vermediği kalmadı kızın çinde. 1,5 milyar nüfus var 2 milyarı ile yatmıştır. herif de ses çıkarmıyor çünkü hatun pek bir cadaloz.
bir gece herife hadi içelim yolundan giderek dayadım 1 şişe chivas regali ve sürekli gazı verdim erkek adama yakışır mı,çak bir tane ağzının üstüne falan diye, tüm hesabım tokadı yiyen kızın adamı öldürmesi üzerine kurulu.
türklük işte nabarsın. donda durduğu gibi durmuyor.
not edit: evladım o başlığı açtın madem kaçma yahu. başmıza kalmış. bunu anca türkler yapar işte.
2006 yılında bu sefer canton fuarı yine ama nisan ayındakinde. turla gidip sheraton oteline geldik. trabzonlu amcamlar tutmuşlar ellerinde artık nasıl soktularsa gümrükten 2 tepsi baklava ile dolanıyorlar. tutmuşlar bize bakan mihamndara yarım tepsi zorla yedirdiler. çinlinin gözleri büyüdü. hayatta en korkunç şey gözleri büyümüş bir adet çinli. adam zaten bir daha bizi görse kaçmaya başladı resmen.
2005 yılında çinde ghuangzhou'da canton fuarındayken, kapının önüne sigara içmeye çıkmıştım. belki milyon ziyaretçi var yarısı fuar alanının önündeki geniş alanda nerden baksan 100bin kişi sigara içiyoruz. biraz ileride bir grup var, yakınlarında da çinlinin teki. bu çinli hapşurunca, o grup buna saldırdı "ulan sarslısındır bişeysindir neden yüzümüze hapşuruyon" diyerek bir güze ldövdüler çinliyi. öyle bakıp sigara içtim gittim sonra.