tanrıya olan inancı bir derece daha kuvvetlendiren olgudur. Haksızlık o'nun adaletinin olmadığı, onun adının anılıp sözlerinin tutulmadığı yerde vardır. yoksa bugün o'nun söylediklerini tam manasıya yerine getirebilsek dünya daha yaşanabilir olacaktır.
haksızlık olayını tanrıya bağlamayı çok yanlış buluyorum. eğer tanrıya inanılmayacaksa en son ileri sürülebilecek tezlerden biridir.
çoğu insanın inancına göre tanrı insanı yaratmıştır.insan üremiş , toplumlar oluşmuş ,paranın vb.icadı ,savaşlar ,teknoloji ,bilim derken
-fakirlik , zenginlik gibi kavramlar
-çevre kirliliği , nükleer bomba ,akraba evlilikleri derken sakat doğumlar
-zenginlik ve lüks içinde yaşama hırsı derken hırsızlık , cinayet ,savaş
-uyuşturucu ,alkol ,sigara bazen bunlara bağlı trajik ölümler.(bu arada kesinlikle uyuşturucu hariç, dozunda olduğu sürece sigara ve alkole karşı felan değilim )
daha pek çok kötü olay tarihten bu yana sadece ve sadece insanın kendisinin yarattığı kötülük ve haksızlıklardır.tanrının yaptığı haksızlık bunun neresindedir. bunu nasıl değerlendirdiğinizle ilgilidir herşey. ister tanrının insanı yarattığına inanın , ister doğal süreç diyin tek bir gerçek vardır hayat insana sunulmuş bir armağandır. biz bu armağanı poka çevirdiysek bunun suçlusu ne tanrıdır ne doğa.
allah insanları denemek için göndermiştir, ok. ancak masum kişinin cani kişi tarafından bu kadar etki altında kalıp mağdur bırakılması ve bunun yıllarca böyle sürmesini allah ın izlemesi merhametsizlik değil de insanların insan olarak çok daha aciz olduğumuz halde herhangi bir canlının canını yakmamız mı merhametsizliktir? merhamet duygusu bir erdemse allah ezileni diğerlerinin mağdur etmesine niye merhamet etmez. duygusal insanlar ilgisi olmayan haberlerde mağdur edilmiş insanlar için bile oturup ağlarken allah kendi yarattığı kulunu niye o işkenceden çekip almaz? bu beni gerçekten meşgul eden bir soru..
r.dawkings in söylemi. tanri olsaymis haksizliklar olmazmis.
ama allah zaten kutsal bir kitap göndermis ve peygamber zamaninda aralarinda büyük düsmanliklar olan kabileler birbirleriyle barismislar ve tarihe "saadet dönemi" diye gecmis olan bir dönem yasamislar.
demek ki neymis ?...tanri´nin (allah´in) buyruguna göre yasayinca dünya da haksizlik olmuyormus. saadet oluyormus. bu ne anlama geliyormus ?...dünyadaki haksizliklar tanri´nin sucu degilmis. insanin sucuymus.
insan hem bütün tanrisal buyruklari cigneyip hem de faturayi tanri´ya kesme huyundan vazgecse cok iyi olacakmis.
Doğru ve her daim şaşılmaması gereken düşüncedir. Zira haksızlıkları ve eşitsizlikleri yaratan allah değil onun insanlara bıraktığı özgür iradedir. Herkes de aynı düşünmediği içindir ki bu haksızlıklar vardır.
gs-a.madrid maçında canerin kırmızı kart görüp atılmasından hemen önce, kapalı tribünde o esnada çay satan amcamın bile gördüğü madridli oyuncunun topa elle müdahele edişini , sahadaki toplamda 6 resmi kıyafetli kişinin görüp penaltıyı çalmamasıyla "sahada hakem yoktur" denmesi; ile aynıdır..Ki o hakemler görmüştü..Sadece çalmadı..Çalamadı belki de..O da görüyor..O da çalmıyor..Nedeni ney bilemiyorum, ama "Sahada bulunmadığı için" olmadığı çok net hocam..