tanrı var mı yok mu ona etki etmez ama merhametini sorgulatır. kötü bir tanrı vardır diyebiliriz. ayrıca her şey sınavsa allah ın küçücük çocuğu aç bırakarak sınav etmesinin mantığı nedir?
ayrıca imtihan yöntemi bu kadar zalimce olan bir tanrının nasıl merhametli olduğunu söyleyebiliriz?
bide babam böyle kek yapmayı nereden öğrendi?
üçüncüsü en önemlisi.
gelir dağılımının eşit yapılmadığına bir vurgu. dünya da açlıktan ölen çocuklar varsa tanrı yoktur olarak düzeltildiğinde daha çok anlam kazanmaktadır.
bir çocuğun ne suçu olabilirde cefasnı çekebilir.
adam olsayd günahlarının bedelini ödüyor olabilir di ama o daha bir çocuk.
şöyle o zaman reankarnasyon doğrudur ve önceki yaşamında yaptıklarının bedelini ödüyordur.
şimdi bu çocuğun bazılarını zengin kılıp bazılarını fakir kılmasndan ötürü allaha isyanı nasıl karşılanabilir.
allah bizi sınıyor peki ya diğerleri paris hiltonu neden sınamadı mesela .
Insanın kendını ınsanlıgı sorgulaması gereken yerde kolay olanı yapıp sucu tanrıya atmasıdır. Zor olanı yapmaz o zaman bır seyler yapması gerekır ınsan ıcın ama ıstemezler bunu yapmayı. Bır de soyle bır sey var eger tanrı yoksa sen varsın sen neden o ac cocugu doyurmuyorsun.
"Yeryuzunde tek bir cocuk dahi aci cekiyorsa tanri yoktur."
Dostoyevski sozudur. Cocuklari cok sevdigi icin soylemistir diye dusunuyorum.
(bkz: Cocuk, dunyanin en buyuk saadetidir.)
yeryüzünde tek bir çocuk dahi acı çekiyorsa...diye devam eden cümleyi dostoyevski söylememiş, karamazov kardeşler adlı romanında adını şu an hatırlayamadığım bir karakter söylemiştir. çok fark vardır,azıcık edebiyat diyorum.
tanrı'yla ne de hayatla arasındaki mesafenin dozunu ayarlama konusunda yeterli olmayan ve yine de hayatı ve süregelen düzeni anlamlandırma merakı karşısında zavallı olduğunun farkına varamayan insanlarca aç bir çocuğun faturasını tanrı'ya kesebilme cehaleti...
ne tanrı kötü ne biz iyiyiz, ne tanrı bunlardan habersiz ve ne de bizler. tanrı kötü değil, bilinçli bir senarist.
o zaman o aç çocuğa bir güzellik yap ve karnını doyur. o halde sana tapmasını bile isteyebilirsin.
eğer tanrı onları aç bırakıp bir de kendisine tapılmasını istiyorsa tanrı ile önce külahları sonra da rolleri değiş. sonuç; daha güzel bir dünya...
neden olmasın?
cevaben; aç insanlar var oldukça tanrı vardır. karnı tok olanların acziyet duygusuna ihtiyacı olmayacaktır. ne kadar aç, o kadar tanrı...
tanrıyı melek zannedenin ifadesidir. ying yang co, defter dürülecek aga. tarzım için affola, içimden geldiği gibi, bi de angaralı apaçi mod yazayım dedim.
kendini insan yerine koymayan ateist mahsulü söylem. madem tanrı yok, sende yoksun o zaman geri zekalı. dünyada açlığın sebebini tanrıya yüklemenin ancak isyanın olarak görülebilir.
anlamıyorum ben bu zındıkları, tek dertleri inanmadıkları din ve dindarlar,
sabah gözündeki çapağı almadan başlıyorlar, akşam yatağa girmeden öncesine kadar, tek dertleri inanmadıkları din,
yani ben elhamdülillah zındık değilim ve zındıklar ve dinsizlik ile alakalı başlık açmadım yani daha,
garip bir ruh halleri olsa gerek, kendilerine ve kendileri gibi olanlara sürekli telkin etmleri gereken bir iç huzursuzlukları olsa gerek,
ne zannediyorlar acaba? yani böyle adonisli, pelerinli süperman bir tanrı gelip ağaçta kalan kedisini kurtaracak ve jöleli saçları dalgalanmadan uçuverip uzaklaşacak ve bu zındık kişisi ona mı iman edecek,
böyle bir şey mi senin inanmayı umduğun allah? bu yüzden hayal kırıklığına uğradın da, hayata ve rabbine mi küstün?
bilet aldında mı geldin dünyaya, karşılığını soruyorsun?
test edilmeyeceksek, ebu cehil ile ebu bekir arasında ne fark kaldı?
sen ve ben arasında ne fark kaldı?
29/ANKEBÛT 2, 3: Andolsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, inandık deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı zannederler? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya koyacaktır."
dünyada yirmibin kişi açlıktan ölüyorsa, kırkbin kişi de obeziteden ölüyor. aç cocuk duyduğunda tanrıyı sorgulayacağına çöpe döktüğün yemeği sorgula.
edit: hayatında kaç kişiyi doyurdun züppe diye sorarlar adama. banane dersen, tanrıdan sanane.
dünyada senin tanıdığın bi aç çocuk varsa bu tanrının değil senin kabahatindir deyip siktir edilmesi gereken şey.. şey işte. bişey yani. bilemedim amk.
Deist'im ve cevabını biliyorum. Lao Tse'nin felsefesini ele alalım. Ona göre:
Zıtlıklar bir bütün oluşturur. Dünya da iki zıt kavram olmasaydı, varlık olmazdı. Örneğin, aç insanlar olmasaydı tok insanlarda olmazdı. Ying ve yang gibi.
Ve yine Georg Wilhelm Friedrich Hegel'in felsefesine göre bir varlığın oluşumu diyalektik bir şekilde zıtlığa bağlıdır.
Tez+Antitez = sentez gibi..
Özetle iyi bir olgu varsa mutlaka kötü bir olgu vardır. Önemli olan bardağın boş mu, dolu mu olduğu değil. önemli olan bardağın nasıl olduğunu görebilmektir.