hastanede yakınları ilacını vermediği için ölen bir hasta için başhekimi suçlamaya benziyor bu cümle. Gökten yemek inseydi sınavın ne anlamı kalırdı ki.
Tanrının varlığının bu konu ile ne ilgisi olduğunu anlamadığım önermedir. Belki de tanrının suçu yoktur çocuğun aç kalmasında. Şimdi şöyle bir durum var: Diyelim ki aile fakir, çok fakir hem de. Üstüne tekrar çocuk yapıyor. Şimdi burada suçlu neden tanrı olsun ki. Tanrı ben buna engel olmalıyım deyip, fizik kurallarını mı ihlal etsin. Kaldı ki her türlü kötü duruma tanrı müdahale etseydi, sürekli mucizeleriyle kötü olayları engelleseydi yani, insanları test edemezdi ki. Tanrı var veya yok bu herkesin kendi inancı, ama bu dünyada çocukların aç kalmasından çok daha kötü olaylar var. Tanrı buna müdahale etmiyorsa, insanları sınadığı içindir.
düşünmeden konuşanlar var, ya da akıllarını kullanamayıp tek çıkar yolun inkar etmekten geçtiğini sananlar falan. et kardeşim, senin inkar etmenle allah yok olmuyor. tıpkı gözünü kapattığında gece olmadığı gibi..
yahu zekat farzdır.. her zengin ve iyi gelirli insan malının bir kısmını diğer durumu iyi olmayan bir insanla paylaşmak zorundadır..
allah kimine parayı verir, parayla imtihan eder.. kimini yoklukla. ama yoklukla imtihan edilen aslında zenginlerdir.. asıl onlar kalmışlardır, bencillikleri ve dünya hırslarıyla hüsrandadırlar..
peki allah buna nasıl izin veriyor sorusuna gelince ?
yahu öğretmen yanlış yapan bir öğrencinin sınavına müdehale etse bu hiç imtihan olur mu ? biraz geniş düşünün yahu.. yeter artık. çok basit kalıyorsunuz.. gerçekten..
tanrı vardır ve iki lokmadan birini aç bir çocukla paylaşmayan insancıklar da vardır.
tanım : tanrının yokluğunu ispatlamaya çalışan aç beyinli söz öbeği.
bir tarafta açlıktan kemikleri sayılan bir çocuk varken, sadece akşam yemeğine binlerce lira veren insanlar varsa ve bu dünya insanlık için bir sınavsa, bu hiç adil olmayan bir sınav. eşit şartlarda olmayan bir dünyaya sınav demek saçmalık.
insan hayatını dünyayla sınırlayan insanların dayanağıdır. o çocuk açlıktan öldüğünde nereye gidecek haberi olmayan insan sözüdür de ayrıca. sen, ben açlıktan ölmedik de ne işi yaradık demek geliyor içimden.
ve de eninde sonunda öleceksem eğer çocukken ölmeyi yeğlerdim. acısız bir hayattan önce, dünyadaki kötülüklerin farkına varamadan önce ölmek isterdim.
en önemlisi de günahsız ölmek isterdim.
yapılan bir araştırmaya göre reklam giderlerinin sadece % 15 ile dünyadaki açlık ortadan kalkabiliyormuş, hadi insanlığını kaybetmişsin hiç değilse yaradanı suçlama.
hayır efendim. insanlık yoktur. bir gecelik zevklerini tazecik, günahsız bir insanın üzerine yükleyenler vardır. prezervatifin ne işe yaradığını bilmeyenler vardır. bakamayacağın şeyi yapmayacaksın arkadaş.
çocuğun ailesiz kalma durumu ortada varsa da, onu devlet kapısına bırakmayan insanlar vardır.
yanlış bir önermedir. Allah zengin bir insanı fakirlere yardım etmekle imtihan eder. fakir bir insanı sabırla imtihan eder. herkes bulunduğu şartlara göre imtihan edilir.
böyle bir önerme, dünyada insan yaşantısı anlamında bir mükemmellik talebini öngörmektedir. insanların her yönüyle eşit standartlarda yaşadığı bir dünyada, ölüm sonrası hayatı kapsayan sınav imkan ve ihtimali ortadan kalkar. burada kilit nokta, islami bakış açısıyla bakıp bakmama durumudur. islamda adaletin gerçek anlamda en sonunda tecelli edeceği yer ahirettir. ama elbette var oluşunu sadece bu dünyayla sınırlayan, ölüm sonrası hayat olduğuna inanmayan bir yaklaşım adalet anlayışını da tümüyle bu dünya üzerine kurar. işte yol ayrımı burada kendini gösteriyor. üzerinde durmamızı gerektiren asıl nokta burasıdır.
eğer tanrı varsa ve bizi görüyorsa, dünyadaki çocukların aç olmasına sebep olduğumuz için bizleri suçluyordur. Çünkü o imkan sunmuştur ama insanlık bu imkanı paylaşamıyordur. (bkz: Ve tanrı insanı yarattı)
edit: önerme doğru değildir. Yanlış olduğu da kanıtlanamaz.
dünyada çocuk varsa tanrı vardır. bir çocuğun dünyaya gelmesi mucizedir. aç ise o çocuk insanlar utanmalıdır allah'tan. o çocuğun doyurulması için insanoğluna irade vermiştir ama herkes kendi keyfindedir. insanlar arası merhamet azalmış, bencillik artmış demektir.