amerika hariç hepsi de diktatörlükle yönetiliyor ama şeklinde devam etmesi gereken ancak etmeyen cümle. peki bizim başkanlık sistemimiz amerika'daki gibi demokratik olabilir mi? hiç sanmıyorum. zira bekir bozdağ, obama'nın temsilciler meclisine kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği müdahale edememesine obamanın zavallı bir durumu var şeklinde yorum getirmişti. gerçekten de en büyük problemimiz ve ülkece en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyler özgürlükçü bir anayasa ve başkanlık sistemi. geri kalan her şeyi geçelim, uzun uzun bunları tartışıp halkın bilinç altına enjekte ededim.
Önemli nicelik değil niteliktir. Bi türlü bunu öğrenemedi bu adam türki cumhuriyetlerde güney amerika ülkelerinde var evet ama kaçınca abd deki gibi uygulanıyor bu sistem.
Önemli olan halkta demokrasi kültürü olması bu da biz de olmadığına göre sonuç belli.
dünyada pek çok ülkede insanlar hakettikleri maaşı alıp insanca yaşama hakkına sahipler. ama benim ülkemde eşek gibi çalışan az, hile hurdayla çalışıyor görünen çok para kazanıyor. bu adaletsizlik nedendir, nasıl giderilir?
bu şekilde neden işlemez aklı da hep kendine yontar anlamadım gitti.
avrupa ülkesinden bir tamirci benim ülkeme tatile geliyor ama benim tamircim avrupaya tatile gidemiyor.
hacı sen başbakansın anlarsın bir anlatsana şu işi?
şu bir gerçek. başkanlık sistemi, kilitlenen bir sistem. başkan senato ve seçilmişler meclisi arasında görüş ayrılıgı büyük olursa, karar çıkmaz. ki başkanlık sistemi = uzlaşma dır. başkan biraz taviz verecek, meclisler biraz taviz verecek ve karar çıkacak. günümüzde latin amerika ve abd de başkanlık vardır. ve dünyada başkanlık sistemi en iyi abd de yürür. oysa ki latin amerika ülkeleri için durum aynı değil. çünkü sistem kilitlenince, olay tıpkı 1980 türkiye sine dönüyor. ve sonuç = darbe. ve açın bakın latin ülkelerine. geçmişleri sürekli darbelerle doludur. eğer erdoğan, bu sistem bende kilitlenmez, biz uzlaşmayı severiz falan diyorsa buyursun başkanlığı getirsin.
benim düşüncem : başkanlık sistemi, eyalet sistemi vs gelmese dahi, yürütme olarak çok sorunlu. sürekli meclis-senato-başkan arası krizlerle uğraşmak zorunda kalabiliriz. başkanlık, bizden uzak olsun.
not: 2007 düzenlemesi ile türkiye parlementer sistemden yarı başkanlığa geçmiştir. yarı başkanlık = cumhurbaşkanını halkın seçmesi. ve abdullah gül den boşalacak cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim oturacaksa, bunu seçerken, halk karar verecek. işte o gün yrı başkanlığa geçmiş olacağız. tam başkanlığa da gerek yoktur zaten.
her köşeye sıkıştığı anda avrupaya bok atan, avrupa'yı kötüleyen, ahlaksız oldugunu savunan bir insanın işine geldiğinde nasıl da avrupai kesildiğinin kanıtı olan söylem.