unut desem hayal etsem diner mi gözlerinde hatıram
ellerin resimlerimde
eksik yapboz parçası gibi aşk hayatımdan gidince
sen diye bağırdım tüm gece yıldızlarım şahit
yalan desem dön gel desem dudaklarından aksa aşk öpünce
gözlerinde parlasa yıldızım ve kaysa tüm dilekler
ben eli kolu bağlı otobüs durağında halime bakıp puslu camda
ekmek yine pahalanmış
umrumda mı dünya
kapitalizm ve onun oyuncakları tarafından çepeçerve sarılmış mavi gezegen, hemen emen her kıtada atom bombaları ve diğer nükleer silahlar ise işin en kötü tarafı.
hem kendinin hem güneşin etrafında dönmekten artık topaça dönmüş, her günün ve hatta her yılın sonunda başladığı yere dönen, yani aslında varolduğundan beri belki de bi arpa boyu bile yol alamamış olan gezegen.
içindekileri de kendine benzetir.
dünya bankasının 2008 araştırmalarına göre 6.697.254.041 nüfusu olan gezegen. bu nüfusun 1.000.000.000'a yakını evsiz ve açlık içinde yaşamak zorunda. peki geriye kalan 5.697.254.041'lik nüfus bunun için ne yapmakta ?
venüs, ve mars ile birlikte güneş sistemindeki kaya kütleli 3 gezegenden biridir.
diğer kaya kütleli venüs ve mars'ın insanoğlu tarihinde ne denli efsanelere konu olduğu belki bu açıdan bakılınca anlaşılabilir; zira hayat teorik olarak lav veya gaz kütleli gezegenlerde değil, kaya kütleli gezegenlerde, daha büyük olasılıkla, başlar.
atlas ın gökyüzünü taşımak için üzerine çıktığı küre.
kainatla insanın birlikteliğinde, tarihin resmettiği en anlamlı kare.
zira dünya bizim hayallerimize uzanmamızı sağlayan basamak olmuştur her zaman.
ama biz hayallerimize uzandığımız o basamağı asla düşünmeyiz,
akılımız fikrimiz yıldızlarda, uzanırda uzanırız.
ergenlik yıllarımda bolca dinlediğim ,dinledikçe beni depresif yapan bir şebnem ferah parçası.işte sözleri:
Döne döne durmadan
Sen de bir garip oldun
Sarhoş musun dünya
şişede şarap gibi
Yorgun bir kadın gibi
Yalnız mısın dünya
Sesimi bir duy diye beklemek zor geliyor
Yüzüme bir gül diye düşünmek zor geliyor
Gerçek misin, yalan mısın
Masal mısın dünya
Barışır mısın benimle
Gerçek misin, yalanmısın dünya
Döne döne durmadan
Sen de bir garip oldun
Sarhoş musun dünya
Sesimi bir duy diye beklemek zor geliyor
Yüzüme bir gül diye düşünmek zor geliyor
Gerçek misin, yalan mısın
Masal mısın dünya
Barışır mısın benimle
Gerçek misin, yalanmısın dünya
Bazen içime bıçak gibi saplanıp yara olduysan da
Günler boyu kanayıp acıttıysan da
Daha çocukken bile duvar gibi sert olduysan da
Sana hiç küsmedim, hiç küsmedim dünya
--spoiler--
hiç bu kadar acıtmadı
hiç kimse senin kadar acıtmadı canımı
önce gözümü bağladın, sonra zamanı yavaşlattın, sonra durdurdun
--spoiler--
aldatıp terk etmiş sevgiliye ithafen.