yuvarlak, elips şeklinde olduğu söylenerek gelmiş geçmiş en büyük sazan avi yapılmıştır. insanların bilime olan güveni sarsılmaması adına günümüzde birçok kesim tarafından hala elips şeklinde olduğu kabul edilmektedir.
Dünya’nın yüzölçümü 509.200.000 km2dir. Bunun %70’i 360.600.000 km2 ile denizleri; %30’u 148.600.000 km2 ile karaları oluşturur.Kuzey kutup çevresinde karalarla çevrilmiş bir deniz, Güney Kutup çevresinde denizlerle kuşatılmış bir kara parçası vardır.
Dünya 5 ayrı katmandan oluşur.Bunlar; hava küre, su küre, taş küre, ateş küre ve ağır küredir.
kalıbına bakan adam sanır, iri cüssesine rağmen şerefsizin önde gidenidir. yanıbaşında dönüp duran ayın bile ufak tefek, ama naif ve delikanlı bir havası vardır. cansız, ruhsuz gibi görünmesine aldanmayın. dünyaya saygısındandır. o, zamanı vakti gelince şu dünya denen karaktersiz gezegenin sonunu bizzat getirecektir.
üzerinde yaşayan insan denen canlıların korumaya özen göstermeleri ve bu konuda türlü türlü atraksiyonlara girmelerini tebessümle karşıladığım gezegen.
bu duyarlı kesim güçlü ve fütursuz olanının mahvettiği doğayı korumak için kendini yırtıyor. diyor ki onu korumalıyız, plastik atmamalıyız, benzin yakmamalıyız, ağaçları, bitkileri, nehirleri, hayvanları korumalı, dengeyi bozmamalıyız. doğadaki dengenin korunması için "biz, insan" olarak yardımcı olmalıyız.
arka planda çalışan mekanizma diyor ki: dünyanın ve doğanın bize ihtiyacı var!
halbuki bu gezegen en kötü durumda üzerindeki tüm canlılarla birlikte yok olur. sonra yeniden doğar.
"biz, insanın" ise doğanın dengesine, gezegenin sağlığına ihtiyacımız var. zayıf olan biziz. milyonlarca pet şişe attık diye bu gezegene bişi olmaz. ha dengesini bozarız, güzelliğini bozarız ama sonunda biz ölür gideriz. gezegen de bizi içine alır, kendine gübre yapar ve yeni canlılar için temel taş olarak kullanır. aynı otobanda asfalttan fışkırmış bir dal bitki gövdesi gibi.
neyse kısacası kibir kötüdür. doğanın insanın korumasına ihtiyacı yoktur. insanın doğayı korumaya ihtiaycı vardır.
küçük mavi soluk nokta . Yaşamı barındırdığını bildiğimiz tek gezegen . kesin olarak Bildiğimiz kadarı ile suyu sıvı halde bulundurabilen tek gezegen . Güzeldir , Küçüktür ,şekerdir , bize ev sahipliği yapar ancak canını sıkmaya başladık , ufaktan ufaktan yol gösteriyor bize bazen . Üzerinde müthiş işlere imza atmayı başardık . günün birinde yok olsak gezegenimiz dahil var olan herşey yitip gitse bile , eğer bizden başka canlı türü varsa bizim burada olduğumuzu bileceklerdir . (bkz: voyager golden records)
Bizim olan bu gezegende emperyalist ve kapitalist düzenin getirmiş olduğu birçok eksiler var ve bu evimizin canına okuyor. Şöyle anlatayım, bu gezegeni yaşanmaz hale getiren bu güçlerin nükleer santralleri, dünya çevresine bıraktıkları uzay çöplüğü, denize atılan kimyasallar, toprağa gömülen çöplükler, atmosferdeki karbondioksit salınımı gibi birçok şey burayı yaşanmaz kılıyor. Savaşlarda enkazlar, ormanların yanması, okyanuslardaki oksijenlerin azalması ve daha sayamadığım onlarca nedenden ötürü dünya ölüyor.
Acaba diyorum dünyadan başka bir yerde daha evimiz var mı? Neden olmasın?
NASA her hafta bir gezegen keşfediyor. insanoğlu durmuyor. Geçtiğimiz günlerde Şili'de ALMA teleskop sistemini devreye koydular, şimdiden meyvelerini alıyorlar. Dünya haricinde acaba Cosmos'da bir evimiz daha var mı diye araştırıyoruz. Kepler teleskobuyla Kepler-452b'yi keşfettik, dediler ki 1400 ışık yılı uzaklıkta bir ev daha bulduk galiba. insanın kahkaha atası geliyor, oraya gitsek bile orada da toprak kavgası yapacak olan insanoğlunun yaşayacağı başka bir gezegen olsa ne olacak?
Kozmik evrende bir nokta bile olmayan dünyamızı kim fark edebilir? Toz bulutu bile değiliz; ama gel ve gör ki dünya bizim yuvamız. Başka gidecek yerimiz yok.
üzerinde yaşayan canlıların tesadüfi şekilde kendilerini geliştirmesiyle beraber hayat denilen sihiri farklı gezegenlere götürmeyi amaçlayan insanlarla çevrilidir.
artık uzay boşluğunda dönüp durmasının manası kalmamış gezegen. O çocuk ah o çocuk ve onun gibi daha niceleri, savaşlar, kıyımlar, katliamlar, adaletsizlikler, sömürü, talan, israf bunların hepsinin zirve yaptığı çağda sen nasıl oluyor da hepimizi içinde barındırmaya devam ediyorsun, hem barındırmaya devam ediyor hem de hala bizi besliyorsun? Bence artık dönmesen de olur.