tek kanallı dönemi çoktan geçtiğimiz için saçma söylem. ne istiyorsan onu aç izle arkadaşım tek kanal var izleyebileceğin de zorla mı izletiyorlar? ha yok senin televizyon bi tek show tv'yi çekiyorsa da anten taktır.
alıştık artık, ülkede hiç bir şey üretmediği halde kendine sanatçı diyen, batı özentisi hayatlarıyla rezil olan ünlü soytarılar... şimdiye kadar kendine sanatçı ya da ünlü diyenlerden kaç kişinin televizyonlarda ülke sorunları hakkında çıkıp ufak bir yorum yaptığını gördünüz, hiç bir zaman. suç ünlü adettiğimiz kişilerde değil, bunları gözünde büyütüp bir halt sanan avam tabakasında, ve bu, böyle sürüp gitttiği sürece de bu tür aptalca işlerle ekranlar kirlenmye devam edecektir... son olarak ineternette televizyonlarda nihat doğa'nın yaptığı salaklıkları paylaşan bunlara gülen insanlar olduğu sürece acun gibilerininde cebi dolmaya devam edecektir...
survivor olmasın başka dizilerle yapılabilir. sonuçta değişen bir şey yok ve de olmaz. toplumun büyük bir çoğunluğu bilinçsiz bir şekilde tv'ye bağımlı bir hayat yaşarken hiçbirşeyi sorgulama ve analiz etme gereği duymaz. böyle bir yaşam formunda şekillenirken tv ekranlarında kendisine verilen ne ise onu alır ve uygular. bir de bakarsın sokakta herkes birbirinin aynısı oluvermiş. birbirine katlanamaz insanlar çoğalmış. birbirinin kuyusunu kazmak en onurlu davranış olmuş. survivor gider başka bir program gelir bu mühim değil.
çok da güzel gerçekleştirilmiş eylem. insanlar "daçmin gooş" muhabbetine takılıp kalmış koyun gibi yaşıyorken olan oluyor ve ne yazık ki fark edildiğinde çok geç olacak, tabi o zaman boş olan kafalarını kurcalayacak gereksiz şeylerle dolu yeni bir program çıkarsa onu bile fark edemeyecekler.
işin garibi, işletme okuyan son sınıf bir öğrenci, staj için gelmiş olduğu şirketimizde arap-afrika coğrafyasında yaşanan bu insanlık dramlarına ''her şeyi abd-ab den bilmeyin. oradaki halk demokrasi mücadelesi yapıyor. her şeyi enerji-silah vb küresel sermayenin finans ettiği emperyal ülkelerin siyasetçileri tarafından gizli operasyon sanıyorsunuz. hele "sivil itaatsizlik ve eylemleri destekleyen ve finansörlüğünü yapan uluslar arası çeşitli örgütler tamamen demokrasi için çalışıyor'' demez mi?
hele ki ırak-afganistan için; ''olması gerekli bir yapılanma, demokrasi için yaşanan acılar'' diye tarif etmezmi? sıcak nescafeyi bir yudumda içip masadan kalktım. hala damağım yanıyor.
ülke olarak birde bedava kömür-yeşil kart-ramazan kolisi-çekyat-buzdolabı ile beslenen seçmen kitlesi düşünülür ise olası bir krizde toplum olarak gösterecek tepkimiz olmayacak. bu bilinç üniversiteli insanlarda yok. cahil insanlarımızda nasıl olsun.