''asıl ihtiyacımızı; belli sahalarda dinin hikmetlerini en -doğru anlayışla- topluma aplike edecek ve insanlara yaşanmaya değer hayatı bildirecek fikirlere ihtiyaç var…
bu da mihraksız çocuk uçurtması fikirler gevelemekle olacak iş değil, bir “ruh-anlayış-sistem”le, böyle bir sisteme nisbetle yapılması gereken bir iş...''
yaşanmaya değer hayatı bu ve ölümsüzlüğe geç.
dünya bir inkilap bekliyor konferansı- necip fazıl kısakürek
seven'ın sonunda dedektif somerset'in ernest hemingway'den alıntıladığı üzere: '' dünya güzel bir yerdir ve uğruna savaşmaya değerdir. ikinci kısmına kesinlikle katılıyorum. ''
Değildir. Her şeyden önce deprem olan tsunami olan kasırgalar yaratan bir uzay topunda yaşayıp "huzur bulamıyorum" diye şikayet etmek insana özgü bir garipliktir. Ulan zaten sana kim huzur vadetti üstünde yaşadığın gezegen problem en başta.
Ha, hayat yaşanmaya değer midir? Olarak alırsak soruyu, evet değerdir çünkü gelmişiz bir kere. Fakat çileyle geçen bir hayatın varsa sürekli bi sefalet, endişe, korku varsa yaşanmaya yine değmez. Bunlar hep basit cevaplar. Tabi yine de yaşarsın.
maalesef seçme şansımız yok. Yukarıdaki arkadaşların yorumlarına katılıyorum. Eklemek istediğim dünya şu an fakirler için karasal yayınlarsa zenginler için Netflix. Yada şimdi Disney de var.