bardaktaki bir kaç damla suyu kastederek, bardağın dolu tarafını göstermeye çalışan söz öbeği, çalışan diyorum çünkü ifade tam bir başarısızlık belgesi. önce güzel türkçemizi öğrenelim sonra parmak ısırtalım.
-geçmişi ve bugünüyle ilgili hiçbir bilgi birikime sahip olmayan genç nüfus.
-futbol müsabakası dışında bir araya gelemeyen ve hiçbir konuda tepkisini koyamayan bir toplum.
neredeyse çoğunun kendisine hayrı vardır, ne orhan pamuk ne de bilmem nerenin başındaki bilmem ne'nin ülkeye bi faydası dokunmamıştır.
fotoğraf ajansıymış-mış. başındaki adammış-mış. fotoğrafçılık denince ilk akla zaten türkiye gelir di mi...
önemli olan türk olmanın yanında onun şuuruna varmak.
misal lenin'e tatar diyenler var. eğer öyle ise lenin türk'tür. ama bizim bir işimize yaramaz. çünkü adam türk olsa bile şuursuz.
her zaman derim türklük şuuru olmayan bir türk cesettir.
biri esgeçilmiş başarılardır. tsk'nın yıllardır başaramadığını rte amcamız başarmış, teröristleri dağdan davul zurna ile indirmiştir. bu başarıyı esgeçmek olmaz.
hollanda'daki türkler de çok seviniyorlardı, "yaşasın, dünya türklerin ne kadar harika olduğunu gördü sayemizde!" diye.
yeşil sermaye diye küfrettiğiniz ülker'i nasıl da baş tacı etmişsiniz. ikiyüzlülüğü bıraktıktan sonra, parmak ısırtmaya başlayabiliriz ama böyle olmuyor.
4 yılda 16o ülke gezmek gibi parmak ısırtacak başarılara imza atan eğitimcilerimiz var...
ha bu adamın yönettiği öğretmenler üç kuruşa muhtaç olabilir, bu küçük ayrıntı böyle devasa bir başarıya gölge düşürmemeli...
(bkz: güsamettin erdoğan)
her ne kadar bardağın dolu tarafını göstermeye çalışan bir başlık olsa da bunları başaranları tebrik etmek lazımdır.bunlardan hiçbirini ben başarmadığıma göre iyi şeyler yapmışlar diyebilirim.
çoktur ama özet olarak söylemek gerekirse; 100 sene içinde göçebe bir aşiretken imparatorluk haline gelmek, avrupa içlerine yürümek, haçlıları çiğnemek...