ilk görüşte her memleket memleketlisine güzel demek ki dediğim cümle. ama ankara bana göre bürokrat şehri sadece. ya öğrenci olacaksın ya da bakan orda yaşayacaksan sanki, hep öyle gelmiştir bana.
doğru olmasagerek önerme. ancak şu da var: sessiz sedasız kendine bağlar bu şehir ve bunu yapmak için çok da güzel olmasına gerek yoktur. o yüzden daha derinden -ve kimi zaman, farkına bile sonradan varılan bir biçimde- bağlıdır insanlar bu şehre.
melankoli şehridir ankara...
biraz öznel olucak ama istanbulda yasadıgı halde ankaraya hayranlık besleyen, ankaraya asık olan biriyim ben.
ankarayı yagmurlu havada, akşam balkonda bi sigara içmek olarak adlandırırım ben.
okununca anlamsız gelir belki ama yasanınca tadı ayrıdır.
dünyanın en güzel sehri ankara mıdır bilemem. ama insanın neden sevdiğini anlamadıgı halde bişeyi sevmesi dünyanın en tatlı hissidir. ankara neden sevdirir bilinmez o yüzden tatlıdır zaten.
çoğu insan için geçerli olan önerme, evet! Ankara dunyanın en güzel şehridir. tarihi hissedersiniz ulus'ta(biraz hayal gücü yardımıyla tabi). kizilay simidi yersiniz herhangi bir karanfil bankında. kopamazsınız, kanser gibidir, caresi yoktur Ankara'yı sevmenin. nadir bulunur Ankara'yı seven. hele bir de kar yağdı mı, 'Ankaralıyım ulan ben!' dersiniz.
dunyada ankara'dan baska yere gitmemis kisiler icin gecerlidir bu onerme. istanbul'a gidip ankara'ya en guzel sehir demek sacmadir. hele hele istanbul ile ankara'yi kiyaslamak daha sacmadir. guzellik de izafi bir kavram oldugundan benim bu yazdiklarim bostur, havadir. baska entrylerde gorusmek uzere.