dünya nüfusunun yarısının ölmesi gerektiği gerçeği

entry19 galeri0
    1.
  1. artık 7 milyar insan yaşıyor dünyada. 7 milyar! dünyayı bok götürüyor. yarısı ölse rahatlarız bence. dünya bi nefes alır, şöyle bi kendine gelir, bi oooh çeker derinden. bu ne la böyle karınca sürüsü gibi olduk. 2 kişiden biri ölsün la.
    1 ...
  2. 2.
  3. anan ya da babandan hangisi olmasındır.
    2 ...
  4. 3.
  5. bir bulgar göçmeni abimizin sarhoşken bana söylediği durum.

    neden böyle istiyorsun abi

    bırak yaısı ölsün dünya hafiflesin , içkiyi hemen bitirmezler hem

    e abi sende öleceklerin yarısında olursan

    siktir yeter ki dünya rahatlasın o yeter.

    edit: neden nereli olduğunu söylediğimi belki göçmenler anlamıştır.

    hani bu arakdaşların içtikleri içkinin hesabını tutan varsa beni anlar.
    1 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. güçlü olanın anası babası ölmez arkadaş. dünyayı güç yönetir. anası ölenin babasını da öldüreceksin kendisini de öldüreceksin. ohhş. hi hitler ! wassup ?!
    0 ...
  9. 6.
  10. bu söylemi gerçekleştiren şahsın neden kendinden başlamıyorsun sorusuna verdiği cevabın bu polemiği çürütmeye yeteceği tezdir.
    0 ...
  11. 7.
  12. dünya nüfusunu bilmiyorum ancak türkiye gibi ülkelerin nüfus oranının şu anki halinden en az 15-20 milyon daha az olması gerektiğine eminim. tabi nitelikli insanların yok olması ülke ve dünya açısından hiç iyi olmayacaktır. niteliksiz insan sayısına sahip 20 milyonluk bir türkiye düşünemiyorum bile.
    0 ...
  13. 8.
  14. (bkz: Thomas Robert Malthus)

    (bkz: NÜFUS KURAMI)

    süreklilik dahilinde aslında yarısından fazlasının öldüğü bir dünyada yaşıyoruz zaten. dünyaya neresinden baktığına bağlı. çocuk aldırmalar, çocuk ölümleri, savaşlar, basit hastalıkların kümülatif sonucu ciddi anlamda bir ölüm zaten var. daha kaliteli yaşamaya elverişli ülkeler'in doğum oranları ile ölüm oranları ile tam aksi ülkelerin doğum ve ölüm oranlarının kıyaslamasına bakabilirsiniz. sistematik bir öldürme zaten yeryüzünde varolan post-modern görünmez el halinde dolaşıyor. kaç kabile'nin soyu tükendi biliyor musunuz? iktisatta azalarak artan bir grafik ivmesi var. nüfusla ciddi bir benzerlik göstermektedir. marjinal doyum noktasından sonra artarak azalma evresine geçilecek. kaçınılmaz sonuç. kısacası biraz sabrederseniz ölmeden bir 150-200 yıl daha yaşarsanız öngörülü bilimsel makaleleri takip ederseniz kavranabilir bazı doneler alabilirisniz bu konuda. eğer ciddi bir devrimyarısından daha fazlası ölecek merak etmeyin.
    1 ...
  15. 9.
  16. zevk veren gerçektir. ölsünler. araplar, kürtler, yahudiler, ortodokslar, amerika halkları, fransızlar, italyanlar hepsi ölsün. 40 santimlik ayağını penis sanan kenyalılar, senegalliler, siyah devlet başkanları ve diğerleri ölün.
    1 ...
  17. 10.
  18. Bügün hindistan nüfusunun ortalama ikiye katlanma 35 yıl iken, ingiltereninki 550 küsürlerde ve hindistan nüfusunu biliyorsunuz. Böyle devam ederse nüfus ilerleyen yıllarda problem olacaktır ama çözümü insan öldürerek değil, akılcı yollarla çözülmeli.
    0 ...
  19. 11.
  20. acilen dünyanın kurtulması için gerçekleştirilmesi gereken olay. dünya devletleri oturup ülke nüfus oranlarına göre ölecek insan sayısını belirlemeli. bu kura çekmekle olabilir. aynı aileden birden fazla kişi ölmemeli. ölüm listesine seçilenler de bu durumdan şikayet etmemeli. sonuçta geleceğimiz için ölecekler.
    0 ...
  21. 12.
  22. 13.
  23. hangi insanların öleceğine göre değişir kuzey avrupadan bir kız bile ölmesin bence zaten patateslerle yaşıyoruz öleceklerse bari patatesler ölsün.
    2 ...
  24. 14.
  25. dünya zaten bu mikrobu yakında üstünden atacak.
    0 ...
  26. 15.
  27. üzücü fakat doğru bir tespittir. bakınız insanın da üyesi olduğu primat takımı bundan yaklaşık 50-60 milyon yıl önce ortaya çıkıyor. bir takım evrim aşamalarından sonra yaklaşık olarak 200 bin yıl önce "sapiens" dediğimiz tür ortaya çıkıyor. Sapiens türü, bugünkü modern davranışlarına da yaklaşık 50 bin yıl önce ulaşabiliyor. bu noktada nüfusla ilgili konuşurken 50 bin yıl öncesini baz almayı tercih ediyorum çünkü belli bir tarihe kadar "insan" dediğimiz canlı besin piramidinin ortalarındaydı ve dünya üzerindeki nüfusunu ekosistem kontrol ediyordu. tıpkı bugün aslanların, maymunların veya karıncaların bilinçli olarak "yaa hadi biraz çocuk yapalım da soyumuz yürüsün aaaqqq" demediği gibi, insanlar da tarihin bir dönemine kadar böyle bir düşünceyi benimsememişlerdi. zira böyle bir mekanizmaları da yoktu.

    17. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, dünya üzerinde ortalama 500 milyon insan yaşıyordu. 1930 civarında nüfus 2 milyardı. şuanda ise en güncel verilere bakıldığında nüfusun 7.45 milyarı geçtiği görülüyor. bu şu demek, insanoğlu son 350 yılda, önceki 150+50 bin yıla oranla nüfusunu 15 kat arttırdı. bunun büyük bir kısmı da son yüzyılda gerçekleşti. tabi ki durum sadece insanlığın azgınlığı ve sorumsuzluğundan kaynaklanmıyor. ölümler azaldı, yaşam süresi uzadı. zamanında insan ırkının yarısını kırıp geçiren hastalıklar artık bir aşı ile engellenebiliyor. bunlar her ne kadar güzel spotlar olsa da değinilmesi gereken husus bence farklı : dünyanın anasını sikiyoruz.

    insan ırkı geçmişten beri gittiği her kıtada, adada, toprak parçasında, tepede, madende, aklınıza gelebilecek her yerde doğal ortamı yok etmiş durumda. ve bunu sadece modern çağlarda değil, 15 bin yıl önce de, 20 bin yıl önce de yapmış. bu ne demek? var olduk olalı gezegeni eritiyoruz demek. şuanda da nüfusun 7.5 milyara dayandığı düşünülürse -üretim de paralel olarak artmış olsa da- insanın aklına şu soru gelmeden olmuyor; bu insanlar ne yiyecek? basit bir soru olabilir ama besin kaynaklarımızın hemen hemen hepsi doğadan karşılanmakta. peki yeşil alanlar, ormanlar, çayırlar bu kadar azalmışken doğa 7.5 milyar insanı doyurabilicek mi? aslında bu sorunun cevabını doğa ana kısmen vermekte. kuraklıklar, küresel ısınma, buzulların erimesinden filan bahsediyorum elbette. 4.8 milyar yaşındaki gezegenimiz bundan önce başlıca 5 buzul çağıyla karşılaştı, belki bunlar da buzul çağının habercileridir ve bu süreçler doğal süreçlerdir. bu bir bakış açısı, ama ozon tabakasının -her ne kadar kapanmaya başlasa da- delinmesi doğal bir süreç değildir.

    her ne olursa olsun insanlığın gezegenin sonu olacağı konusunda bence herkes hemfikirdir. son dönemde popülerleşen "uzayda yaşanabilir alan arayışlarının" temel sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum. çünkü gün gelicek, ki çok uzak bir tarih olduğunu sanmıyorum, ne yazık ki bu görkemli gezegeni terk etmek zorunda kalıcaz. bu süreci en çok hızlandıran şey ise, aşırı nüfus patlaması. nüfus arttığı gibi, nüfus artış hızı da öngörülemez biçimde artmakta. nüfusun yarısı ölmeli mi bilmiyorum ama, yaşamamızın da çok bir faydası olmayacak gibi.

    ps: ilgilenenler için şöyle bir istatistik sayfası bırakayım, durumun vahimliğini bir tık daha gözler önüne serecektir :
    http://www.worldometers.info/tr/
    3 ...
  28. 16.
  29. doğa en güçlü silahtır ve insanlar hala doğayı yenebilmiş değildir. insan nüfusunun sürekli çoğalması bir yerden sonra insan ırkının otomatikman nüfusunun yarıya inmesine sebebiyet verecektir. bugün afrika, güney amerika, hindistan aç diyebiliriz. şu an kıtlık ikinci dünya ülkelerinde de boy göstermeye başladı. yakında türkiye'de de açlık başlayacak. bu nedenle dünya tekrar ulus devlet anlayışına dönüyor. herkes kendi milletini kurtarma peşinde, bizimkiler hariç.
    dünyanın yeniden buzul çağına girmesi aynı şekilde insanların yüzde yetmişini öldürür. topraklar zehirleniyor ve her geçen gün verimsizleşiyor. örneğin ingiltere metro altınla led ışıklarla tarım yapıyor ama o bunun gibi projeler belirli bir kesimi doyurabilir.
    1 ...
  30. 17.
  31. Kıyamet gelirse zaten bundan gelecek nükleer bomba veya göktaşı ile değil. ...
    1 ...
  32. 18.
  33. 19.
  34. 1.638.862.679
    Dünyada aşırı kilolu insan sayısı
    672.905.210
    Dünyadaki obez insan sayısı
    *bunları gebertmek ile başlayabilirsiniz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük