siyonistlerin artik cok da gizlemedikleri plani (bkz: the arrivals) gelenler isimli belgesel bu konuda su ana kadar izledigim en mantiga yatan belgesel, 39. bolumden sonra bir kac bolum sii propagandasi yapiliyor ama o bolume kadar anlatilanlar ve desifre edilen planlar ve uygulamalar son derece mantikli. Bu baglamda turkiye de aslinda kus gribi seklinde lanse edile bir biyolojik savasa maruz kaldi, deli dana virusu de bu tur biyolojik saldirilarin bir baska ornegi. Yukarida anlatilan niyetlere ek olarak, bu sekilde saldirilan ulkedeki mevcut biyolojik acidan saglikli canli hayvan et stogu yok edilerek, tum milletin belirli marka etlere ve ithal etlere, daha genellersek yiyecekleri tuketmek zorunda birakilmasina kadar giden planlardir. Aslolan insanligin ureme hizinin minimuma indirgenmesi, nufuslarin yaslandirilmasi ve mevcut jenerasyonlarinda emulgator, gluten vb. katki maddeleri ile kisirlastirilmasi, kanser edilmesi...bu tur biyolojik bir savasin icindedir turk insani. yapilabilecek en mantikli seyler, bir uretim zincirine ya da titan a bagli olmayan yoresel kucuk isletmelerden gida alisverislerini yapmak, dogal organik beslenmek seklinde genisletilebilir...
komplolar komplolar komplolar. madem yapabiliyorlar neyi bekliyor bu elit grup. bu isler oyle kolay degil. diyelimki yaptilar akil var mantik var neden dunyada saklanmak gibi bi salaklik yapsinlar. tum insanligi bir anda yok etmek zehirle vesaire mumkun degil buda o siginaklarda disarida birileri oldugu surece guvende olamayacaklari anlamina gelir. boyle bir riski alabilirlermi? hayir. ama bu grubun uzaya tasinmasi dersen daha mantikli dururki marsta haril haril hayat izi aramalarini buna baglayabiliriz. yani nasa marsta hayat bulundu yada uzaya insan tasiyoruz demedikce rahat olun. peki ya coktan tasimaya baslamislarsa? akillara "wall e" filmini getiren bi durum.
yerüstü ve yeraltı kaynaklar azalmak üzere böyle giderse dünya bir 100 yıl daha yaşanabilir yer kalıcak her zaman desteklemişimdir, bir anarşi lazım büyük bir savaş milyarların hayatını kaybetmesi lazım daha yaşanabilir dünya için..
yahu arkadaslar bu dunyaya gelirken elinizde kole kimligiylemi geldiniz sayet bole birsey olursa, 2 insanla baslayip bole bi kolelik sistemine ulasan insanoglu, bi kac bin kisiyle goz acip kapayincaya kadar bugunleri aratmayacak seviyeye gelir.
uğruna insanları kaybetmek, feda etmek gerekecekse desteklemediğim, desteklenmemesi de gereken deli saçması.
yıllar önce kadıköy haldun taner sahnesinde bir oyun izlemiştim: "ben anadolu"
beğendiğim, hala da hatırladığım güzel bir oyundur. yazanın, yapanın ve de oynayanların emeğine sağlık.
işte o oyunda hiç unutmadığım bir sahne vardır.
anadolunun en önemli simgelerinden bereket tanrıçası kibele şöyle haykırır dünyamızın her dönemki en çok da bugünkü adaletsizliğine:
birlikte yaşayıp, adilce paylaşmayı bir öğrenseler bütün çocuklarıma yeter cömert memelerim.
önemli olan az insanın yaşaması değildir zira dünya toprakları üzerinde. şu an kaldırabildiğine göre yedi milyara yakın insanı, yedi milyar insan bi şekilde yaşayabildiğine göre yer değildir dar olan. ama herbirimizin içine işlenen daha fazlasını isteme, tatmin olmama isteğidir dünyayı yaşanılmaz kılan. çünkü alışmışız, alıştırılmışızdır daha çok maddiyat için birbirimizi boğazlamaya. en başta en varlıklı addedilen beş milyon insan olmak üzere herkes birbirinin hak ve hukukuna riayet gösterse değil yedi milyar yetmiş milyar bile sığar canım dünyamın topraklarına.
amerikan filmlerine konu olmaktan başka bir işe yaramayacak düşünce.
tüketimin azalacağı aşikar olmakla birlikte üretimin nasıl artacağı merak edilesidir.
500 milyonu oluşturacak kesim seçimle mi belirlenecek yoksa afet / salgın hastalık sonucu kendiliğinden mi oluşacak?
eğer bu nüfus azalması planlı bir sürecin sonunda gerçekleşecekse türkiye den kimler hayatta kalacak? hamili kart sahiplerine torpil yapılacak mı?
işçi nüfusunu makinelerin oluşturacağı projedir. makinelerin enerjileri yenilenebilir kaynaklardan gelir ve insanlara hizmet ederler.
sonrasını biliyorsunuz zaten skynetjudgment daymatrix sonuçta ütopik yada bilim kurgu gelebilir insana ama 100-200 yıl önce size bugünü anlatsalar yine aynı düşünceler kaplardı aklınızı.
mantıklı bir önermedir ama burada sorun şudur, kimleri temizleyerek dünya nüfusu 500 milyona indirilmeli?
dünya medeniyetine zerre kadar katkı sağlamamış, sahip olduğu zengin kaynaklarla parayı bulmuş, sonucunda da deli gibi harcama yapan, denizaşırı ülkelerden günübirlik eskortlar getirten, sıçtığı klozeti bile altından yaptıran, lüks içinde yaşayıp giderken hemen yanı başında kardeşlerinin katledilmesini siklemeyen sapkın mikropları mı..?
ya da tarih sahnesine çıkmış olduğu günden beri hep başka milletlerin bünyesinde yaşamış, bu milletler sayesinde varlığını sürdürmüş karşılığında da her fırsatta isyan etmiş, yediği kaba sıçmış, asalak milletler mi..?
ya da güçlü teknolojiye sahip olan ama sahip olduğu bu teknolojiyi milletleri birbirine düşürmek amacıyla kullanan, kardeşi kardeşe kırdırmayı misyon edinmiş şeytan emperyalistler mi..?
kaynakların kıtlaştığı, çevrenin ve atmosferin geri dönülmez biçimde tahrip edildiği bir gelecekte savaş, kıtlık, salgın hastalık gibi nedenlerle ortaya çıkması kuvvetle muhtemel sonuç.
Kimileri için komik gelecek ama hani bir laf var, özellikle şu aralar çok popüler; "Onların bir planı varsa allah'ın da bir planı var."
Allah tuzak koyanların en hayrlısıdır diye boşuna dememişler. Evdeki o hesap ters tepebilir.