yüce allah'a hamdolsun ki başbakan olduğu 14 mart 2003 tarihinden bu yana ülkesini olduğundan daha da iyi bir yer haline getirmek için gece gündüz uyumadan, yemeden içmeden, af buyurun hacet gidermeden, şöyle iki dakika kanepeye uzanayım da bir iki ispanya la liga maçı izleyeyim demeden çalışıp çabalayan; istanbul büyükşehir belediyesi başkanı olduğu dönemlerden bu yana türkiye ve belki de dünya tarihinin en azimkâr projelerine ve dahiyane atılımlarına imzasını atarak namını daha önce beyaz insan bile görmemiş ilkel afrika kabilelerine kadar duyuran, dünyanın dört bir yanından; gabon'Dan, papua yeni gine'den, andorra'dan, san marino'dan, hindistan'dan, pakistan'dan, nikaragua'dan, myanmar'dan, tanzanya'dan, peru'dan, venezuela'dan, somağli'den büyük küçük ihtiyar demeden her insanın ''böyle başbakanımız olsun 199 milyar dış borcumuz olsun.'' dedikleri, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine pattt diye çıkartmış, terörü şakkk diye bitirmiş, ekonomik ve sosyal refahı çattt diye yükseltmiş olan recep tayyip erdoğan'a allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz vatandaşların attığı son ve dileriz ki son kalacak iftiradır.
dün öğlen vakitlerinde kıymetli dostlarımla kahvehanede ihale oynarken recep tayyip erdoğan'ın ölmeden göğe yükselme ihtimalinden bahsediyordum. bir yandan da pötü bör büsküvümü çaya bandırıp kedim salih'e yedirerek oldukça keyifli vakit geçirmekteydim. eli kaybedip takkemi hışımla masaya vurduğum sırada istemeden de olsa kahvehanenin öbür köşesinde oturan daha bıyıkları yeni terlemiş gençlerin arasında geçen diyaloğu duymamım akabininde dayanamayıp konuşmaya müdahil oldum...
liseli1: qanqa recep tayyip erdoğan'ı hiç sefmiom ya, keşke ölse de kurtulsaq aq...
liseli2: evet ya, artık kim allah başımızdan eksik etmesin diye dua ediyorsa bi türlü kurtulamadık şu adamdan. puh akoyayım o dua eden gavatın da.
etu: gençler one minute... her namazdan sonra allah recep tayyip erdoğan'ı başımızdan eksik etmesin diye dua eden benim. öyle umumi alanda konuştuklarınıza dikkat edin bir daha. hem siz başbakanımızı neden sevmiyorsunuz bakalım, adamın ne suçu günahı var ?
etu: bok gibi kalırsınız işte ebullaklakalar sizi... adam sizin gibilerin refahını gözetmekten kanser oluyordu az kalsın. hakkını sırtımızda otuz yıl kömür çuvalı taşısak ödeyemeyiz ama siz hâlâ ufacık beyninizle eleştirme derdindesiniz.
etu: hahahah, nasıl da nutuku tutuldu salakların hahahahah.
liseli2: bi kere dünya kupasına recep tayyip erdoğan yüzünden katılamıyoruz!
liseli1: eveth yeaa. aq parti hükümet olduğundan bu yana dünya kupasına katılamadıq. recep tayyip erdoğan suçlu bence yanee...
bu sözleri duymamla beraber fenalıklar geçirerek yere yığıldım... uçurtmayı vurmasınlar filmindeki çocuğun altına sıçsa ''ben sıçmadım miki sıçtı.'' demesi gibi ayağı taşa takılan suçu recep tayyip erdoğan'da arıyordu...
gözlerimi açtığımda başımda salih oturmuş; patilerini semaya açmış bir şekilde dua ediyordu. salih'in anlattıklarına göre takva filminin son sahnesinde erkan can'ın kendinden geçmesi gibi yuvarlanmışım dakikalarca yerlerde... köppekler gibi kıvranarak anlaşılamayan sözler sarf etmişim... bir an ebediyete intikal ettiğimi sanmışlar da üzerime gazete sereceklermiş.
salih'le birbirimize sarılıp bana her şey recep tayyip erdoğan'ı hatırlatıyor şarkısını söyledik bu saate kadar. bu sefer yağan yağmur değil gözyaşlarımız ıslatmıştı bizi... bugün ağladık belki ama güleceğimiz günler de gelecekti...
