ko götüne rahvan gitsin lafını en fazla hakeden üniversite öğrencisidir. tayyip erdoğan'ın her üniversite öğrencisi iş bulacak diye bir kaide yok derken atıfta bulunduğu öğrenci tipidir.
dersleri nasıl geçtiği hatta hayatta nasıl kaldığı merak sebebidir.
zevk meselesidir dünya klasiklerini okumak. okumayan adam da ondan zevk almıyor demektir. keza bir sınıflama aracı olmamalıdır dünya klasikleri.
he madem buna göre bişr sınıflandırma yapılacak, ilk aşama türk klasikleri olmalıdır.
ingiliz, alman ya da fransiz dil edebiyat fakultesinde okudugu halde odev olarak verilen kitaplari bile okumayan ogrenci tipidir. birkacini taniyorum bunlardan ben. 4 yili sparknotes ya da gradesaver yoluyla ozet okuyarak gecistirmislerdir. republic deyince sadece ama sadece turkish republic i anlarlar bunlar. platon u vadi, yayla sanip ilgisizlikleriyle ovunurler. turk edebiyati onlar icin birkac isimden otesini gecemez. cogu edebi akimin avrupa aydinlanmasi ve sonrasinda turk edebiyatini etkilediginden bihaberdirler. kitaplari ortak insanlik degerleri/yargilari bazinda gormeyip vakit gecirici kimi zaman da eglendirici arac olarak gorduklerinden cok da anlam ifade etmez.
muhtemelen iç anadolu illerinde okuyan veya yaşayan, ailesi de kendisi gibi çomar olan, çomaristanlı gençtir.
bunların istanbul, izmir gibi batı illerine kız sikmek maksadıyla gelenleri vardır ki gülünçtür. eğitimsizliklerinden kızın götünü mü yoksa gözünü mü öpeceklerini bilmezler.
Bu entry'i okuduktan sonra intihar etmeye gitmesini reca edeceğim ögrencidir. Şaka şaka şimdiden başlanabilir okumaya. Klasikler sizin okuyacaginiz diğer kitaplara hazırlık niteliğinde ben öyle görüyorum. Çocukluğumuzdan okumaya başladığımız bu kitaplar bize yeni bakış açısı katarak ilerleyen yıllarda daha seçici olmamızı sağlıyor. Canan tan'a çemkirme gibi güzel duygular tadabiliyosunuz.