-şurdaki siyah çantayı indirebilirmisiniz?
-buyrun bayan
-(incelenir, yanındaki arkadaşa sorulur) teşekkürler, siz şurdaki püsküllü çantayı bir indirir misiniz?
-(incelenir, yanındaki arkadaşın kaşı gözü oynar) bunu dememiştim, bunun yanındakini...
-şunu mu bayan (çantayı işaret ederek)
-aaa, evet o da güzelmiş bir onuda indirin bakalım
-al bakalım
bu şekilde 6-7 çanta incelenir, akabinde
-neyse teşekkürler, size hayırlı işler
-ne? begenmediniz mi?
-begendim ama karar veremedim
-(küfür edercesine bakış atarak) bişey yaparız ikisini alırsan
-ama ben dördünün arasında kaldım.
-dördünü alın o zaman
-ben öğrenciyim
-öğrencisin madem, niye bu kadar çanta bakıyon...
-kjfsdkfhjhds
bazen haklı bazen haksızdır. mesela benim kuzenim gibi yaparsanız, 50 liralık bir ayakkabıya 20 tl teklif ederseniz esnaf zaten size bir şey satmak istemez, otomatikman öfkelenir.
bir de aynı durumun müşteriye eziyet şeklinde olanı vardır. müşteri hiçbir şey almayacağını bilerek içeri girer. öylesine bakınırken dükkanın sahibi veya bir çalışan gelir neye baktınız nasıl bir şey isterdiniz şöyle bir şey üstünüze çok yakışırdı tarzı cümlelerle. müşteri öylesine bakıyorum siz yorulmayın der. çalışan hala etrafında dolanmakta olduğu için müşteri sıkılır ve gider. burda sinirlenmesi gereken kişi de esnaf değildir.
öfkesi belki de bir şey alınmamasına değil kendisine yapılan eziyetedir.
amcık madem almaya niyetin yok ne diye adama elli tane şey açtırıyorsun?
diye de içinden geçiriyordur.
kimbilir.
