Bence büyük bir yüzsüzlük, had bilmezlik. Geçende gördüm. Şehir içinde, gayet işlek bir cadde üzerinde bir lokanta. Şöyle anlatayım caddede hemen her yerde araba var. Yüzsüz lokantada çalışanlar, "Burasının işyeri olduğunu unutmayın. Buraya park etmeyin" falan yazmışlar arabanın camına. Sanki caddenin sahibi kendileriymiş gibi? Kim veriyor size oraya o notu yazma yetkisini. işyerini kiraladın diye yolun sahibi mi oldun? Sanırsın kargo şubesi de sürekli mal indiriyor! Kimi taşınır taşınmaz çöpün yerini değistirir. Kimi önündeki ağacı keser! Sanki dünyada kendilerinden başka hiç kimse yok paşaların.
Doğru değildir evet ama Bizim mahallede bi bakkal vardı gayet işlek bi yer mahalle dediğime bakmayın, önüne araç park edilmesine falan ses çıkarmazdı, önüne araç parkedilince de yoldan geçen arabalar bakkal olduğunu anlamıyorlardı bile. Sonra ne mi oldu?
Bakkal battı. Sadece görünmediği için değil Adam arabasıyla bakkalın önünde duramadığı için gidip başka yerden aldı doğal olarak. Bunlar önemli şeyler. Hayvan gibi büyük firmalar bile televizyonlara bi sürü para verip reklamını yaptırıyor neden acaba. Dükkanın önü kapatılınca kimse görmez bile ne olduğunu. Dükkanın gel demesi lazım görsel olarak.
Batarlarmış. Yahu saçmalamayın. Bir dükkanın önüne araba konuldu diye batması diye bir şey söz konusu olamaz. Bu memlekette iş hanlarının içinde, daracık dükkanlarda olan her insan niye batmıyor o zaman. Onlar hiç de görünmüyor dışardan. boş.
Sorunun bir yanı da şu. Şehirler çok çarpık yapılaşmış. Apartman altları dükkan. Çoğu yerde 2 metre bile kaldırım yok. Kabul. Fakat bu yolları sizin yapmaz. Sizin dükkanınız duvarlarınızla sınırlı. Sınırları aşar iseniz, çarpıklaşmaya odun atarsınız. Siz bari durun durduğunuz yerde. Ticari başarısızlıklarınızın sebebini, şehrin zaten daracık olan kaldırım ve yollarında aramayın.
Yol kenarına park ederken pis pis bakar esnaf. ispark'tan daha mafyatik kadıköy esnafı. Zaten 3 sokak kalmış kaldırımı otopark olmayan, oralarda da esnafla göz göze park ediyoruz.