Sorsan herkes müslüman, herkes kendine bakmalı ben ne kadar müslümanım diye unutmayalım ki para ve imanın kimde olduğu bilinmez. Önyargıyla, bağnazlıkla kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değildir eğer böyle bi şey varsa bile kişinin kendi hesabıdır kimse kimsenin günahını çekmiyo, herkes kendinden sorumludur.
Gördüğünüz gibi, yüzündeki kılları(kaş, sakal, bıyık) alan müslümandan hiçbir farkı olmayan şahsiyettir. Kur'an'da dövme ile ilgili bir şey yazmaz ancak bu hadisten kaynakla yobaz toplumumuz, dövmeyi tüm kötülüklerin anası ilan etmeye meyillidir. Bu durum da en azından türkiye'de dini kitabın kuran değil, hadis kitapları olduğunun kanıtıdır. Çünkü kuran evlerde duvarlarda süs olarak dururken hadisler ağızdan ağıza dolaşır. Tabii onun da işlerine gelen tarafını söylerler. dövmeye günah deyip kaşlarını alan çok kız tanıyorum. Bu inanış gelenekçi dinin bir getirisidir. Zaten bu şahsiyetler türkiye yerine almanya'da doğsalardı ateşli bir şekilde hristiyanlığı savunurlardı. Çünkü bu insanlar beyinlerini kullanmak yerine, ailelerinin onlara hazır verdiği zırvalarla hayatlarını devam ettirirler. Türkiye'de sünnet her zaman farzdan öndedir. Sabah namazında cami bomboşken, sünnet olup olmadığı dahi tartışmalı olan teravih namazında camiler tıklım tıklım olur. Onu da anlayamadım zaten, namaz mı gece sporu mu belli değil... Fatiha'nın 15 saniyede(belki daha da kısa) okunduğuna şahit oldum. Bizim ülkemizde kuranla alakası bile olmayıp bayram namazına giden adam, kuranı okuyup "sorgulayan" adamı dinsiz ilan etme hakkına sahiptir.Bu böyle gider... Kısa kesiyorum ve susuyorum...
bu insanlar için aslında dinlerinin kurallarının çok fazla önemli olmadığını, asıl önemli olanın kendi istedikleri olduğunu ve hangi dinden olurlarsa olsunlar istediklerini yapıp dinlerini kendilerine uydurduklarını düşündüren durum.