Oktay anar'ın kitabında okudum. Çok güldüm. Bir lisede dayak atılarak adam edilmeye çalışılan kitleyi anlatıyordu. Cetvelde yazarmış, hoca oku lan yüksek sesle ne yazıyor deyince talebe okurmus.
Aslında ben de anlatabilirim benzer şeyleri, yatağımı düzgün yapamadığım, ütüden anlamadığım, dolabımı istif edemediğim, düzgün Selam veremediğim, etüd esnasında arkadaşıma bir şey söylediğim için vs çok siddetli tokatlar yediğimi. Kulağımın biri az duyuyor.
Herbirinin geberdigini duyunca sırayla şöyle hafifçe gülümsüyorum...