dört halifenin hadislere karşı tavrı

entry3 galeri0
    1.
  1. islamiyet teki en tartışmalı konulardan bir tanesi hadislerdir. Kimileri hadislere itibar ederken kimileride hadislerin gereksizliğinden dem vurur. Hadisler gerçekten gerekli mi konusuna girmek anlamsız olur çünkü şuan ki islami hayat, şeriat hukuku emeviler döneminde toplatılmış hadislere dayanmaktadır. Şu anda hadisleri islam devletlerinin günlük hayatlarından çıkarması zordur çünkü arap devletlerinin hukuksal sistemi hadisler üzerine kuruludur. Fakat mevzu bahis olan ülke düşünen ve değişime açık Müslümanların ülkesi Türkiye olunca işler değişiyor. Kuran-ı kerimi okuyan arkadaşlar aslında gayet barışçıl bir kitap olduğunu fark etmişlerdir fakat hadisler biraz daha yıkıcıdır. Kadınlar hakkında ki hadislerin hükümlerine bakarsak bile islam korkutucu bir din olmaya başlar. Hz muhammedin ölümünden sonra islamin altın çağının dört halife döneminin olduğunu biliyoruz. ilginç olan şey ne bu dönemdeki ne dört hlife ne de islam peygamberi hayatta iken hadislerin toplatılmasına gerek duyulmamıştır. Hatta hz ebubekir hadisleri toplamaya kalkanları şirkle suçlayıp cezalandırdı ve kitaplaştırılan hadisleri yaktırdı, hz ali dönemine kadar hadisler yaktırıldı, hadislere itibar eden Müslümanlar da cezalandırıldı. Örneğin hz ebubekirin hadisler konusunda ki görüşü şudur.

    Ebubekir, Peygamberimiz'in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: Sizler Allah'ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah'ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: işte Allah'ın Kitabı, aranızda onun helalini helal kılın, haramını haram görün.

    (kaynak:Zehebi, Tezkiratul Huffaz 1-3, Buhari 1.cilt)

    Hz ali ise halka yaptığı bir konuşmasında aynen şunları söylemiştir.

    "Yanında hadis sayfaları bulunanlar gidip onları yoketsinler. Zira halkı helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran'ı terk etmeleridir."

    (kaynak: ibn Abdülberr, Camiul Beyanil ilm, syf:234)

    Hadislerin islami hayat sürmek için gerekli olduğunu söylemek yanlış olur. bir çok Sünni kardeşimizin iddiası hadisler olmadan namazın nasıl kılınacağı, abdestin nasıl alınacağı konularında anlaşmazlıkların çıkacağıdır fakat bizim hadislerimizi dikkate alamayan iranlı Şiilerde hem namaz kılıyor hem de abdest alıyorlar. Fakat onlar bu davranışlarını islami geleneklere göre yapıyorlar ve Sünni mezheplerin yaptıklarıyla aralarında fark yok desek yeridir.

    şu anki Sünni mezheplerin dayanağı hadis kitapları peygamberin ölümünden iki asır sonra toplatılmıştır. Hanefilik mezhebinin dayanağı olan hadisler de ne yazık ki peygamberin ölümünden sonra neredeyse 2 yüz senelik bir zaman diliminden sonra şekil almıştır.
    4 ...
  2. 2.
  3. kuran anayasadır, sunnet ve hadisler içtüzük.
    2 ...
  4. 3.
  5. bu basligi acan ve yazana arkadas senin derdin ne? diye soru sormak gerekir. zira efendimiz sav buyurur ki eger allhi seviyorsaniz bana uyun ki allah da sizi sevsin. ve kuran da allah bircok ayette sav e uymamiz gerektigini bildirmistir. allah in rasuludur o. hickimse ona saygisizlik edemez. biz dinimizi onun vesilesiyle ogrendik. buraya gelip yok hz ebu bekir boyle yapti uok falan sahabe hadis sayfalarini yaktirdi, demisler ki hadis nakletmeyin!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
    1- kuran allah kelami oldugu icin efendimizin sozleri kagida alinirsa kuranla karisma olasiligi yuksek oldugu icin baslarda bu yasaklandi.
    sonra bu tehlike ortadan kalkinca yazmakta bir sakinca yoktur.
    2- islam geleneklere gore yasanacak olsaydi; imamlarimiz deve ustunde at ustunde 1 tanecik hadisi serif icin gunlerini harcamazdi. eleneklere gore biz de ne halde olurduk bilinmez........
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük