-dört dörtlük yaşıyorum ben hamdi dört dörtlük.
+e malik abi senin karı kaçmadı mı "beni millete pazarlıyor" diye.
-ya onlar dört dörtlük yaşayamayanların ortaya attığı laflar. hadi başlasana, yesene oğlum.
+abi taş bu. taş mı yiyorsun sen yemekte.
-la oğlum mineral kaynağı lan bunlar mineral...
yalnızca türk vatandaşları değil hiçbir ülke vatandaşları içerisinde mevcut olmayan, olmayacak vatandaştır. çünkü insan dediğin doyumsuz olur. memnun olmaz öyle kolay kolay.
2 Elim 2 ayağım 2 adet duyan kulağın ve 2 adet gören gözüm var. Konuşabiliyorum, yürüyebiliyorum, yemek yiyebiliyorum, koşabiliyorum, görebiliyorum, hissedebiliyorum, aşık olabiliyorum. Allaha şükür birde işim var çalışıyorum, para kazanıyorum aç değilim açıkta değilim. Daha ne isteyebilirim ki dört dörtlük yaşamak için ? tirilyonlarınız olsa ayağınız olmasa, yürüyemeseniz dört dörtlük yaşıyorum diyebilirmisiniz? Yada dünya sizin olsada göremeseniz. Allaha şükür dört dörtlük yaşıyorum, birde şükür ediyorum.
Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör. (insan Suresi, 2-3)
yoktur. olmayacaktır da. sebep ise ekonomik politikalarımız degildir.
dunya uzerindeki tum hukumetler zenginleri daha zengin fakirleri daha fakir yapan duzenin kuklalarıdır.
seçim zamanı mührü hangi pusulaya basacağını "üstünde eşşek resmi olan, sağ altta sarı ışık parlıyor, ampul var hani" filan gibi öğrenmiş olup o şekilde ifade eden türk insanı.
hayatı boyunca sağ işaret parmağını ağzına götürüp ıslatmamış, okul çağında devamlı okuldan kaçmış, kafası bazı şeylere basmaya, basmakalıpçının bir söylemi olsa gerek.