biraz daha uzun evde kalsalar birbirlerine bülent muamelesi yapması muhtemel dört bülent hayranının ibretlik anısıdır. harem de bile böyle uluorta olmuyordu bu işler, herşeyin bir adabı var çünkü osmanoğluosmanım.
anlatacağım hikayeyle ilgilidir;
her ne kadar dört abazan olmasa da komşular gürültü yapmaktadır yine;
oturduğum residence'ta bir dişçi arkadaş bu konu hakkında rahatsızdır bizim hasan abi vardır cihangir çocuğu zamanında cihangirde ibneleri pezevenkleri kovalar dövermiş. ona anlatır durumu, hasan abi de siteye yeni gelmiştir ve yönetimin sıkı olmadığını düşünüp kendisinin yönetici olması gerektiğini savunur bu esnada tabii sert tavırlıdır.
residence sahipleri birgün toplaşırlar sorunlar hakkında konuşmaya başlarlar çarttır çurttur sonra dişçiye sıra gelir oradan yönetimde olan adama seslenir "yahu benim de şikayetlerim var", adam hemen işkillenir ve "tamam tamam biliyorum ben biliyorum hepsini halledeceğiz" bizim hasan abi tabii bu dişçinin gürültülü sevişme sesi konusunu yönetimdeki adama anlattığına uyanır ve adama bakıp "ne biliyorsun? bizde bilelim neyse söyle ne biliyorsun?" yönetimdeki adam yok mok dese de sonunda ikna olur ve "komşusu gürültü yapıyormuş ya" der, hasan abi; "kimmiş komşusu" der komşu ortaya çıkar ve hasan abi komşuya "sen niye ses yapıyorsun bakıyım? ne sesi yapıyorsun?" komşu;"yok ben sesi ne sesi ses yapmıyorum"; hasan abi bombayı patlatır ve şöyle der; "nasıl yapmıyorsun? seks! yapıyormuşsunuz ulan işte!!" komşu; "abi kem küm şem" hasan abi;"bundan sonra ses çıkarmayacaksınız arkadaş! böyle olmaz..".(nokta)
hiç görmediğim alperle ebru gibi evde kalanlar abaza olmasa biile hoş değil bir yıl boyunca sevişme seslernden kavga seslerine bütün yatak odası muhabbetini bildiğim komşularım ebru bir briç muhabbeti yüzünde tartıştılar ağlama höngürtüler vs ve öldürücü darbe alperden ebru o kadar dır dır ediyorsun ki arulamıyorum seni artık o kadar aa düşün sonuç sene sonuna yakın ayrıldılar lan madem arzulamıyodun tövbe tövbe final haftasının içine niye ettiniz daha geçen neyse ayrıldılar kurtulduk.
aynı şeyleri oturduğu her evde, defalarca yaşamış bir komşu mağduru olarak; resmen şaka gibi gerçekler.
akşam misafirleriniz gelmiş. ailecek de görüşülen komşu eşler naklen yayın yapar alt kalttan.. eve gelenler allahtan kanka arkadaşlardır da;
- bardak yok mu daha net dinleyelim,_
- valla ne şanslısınız lan geyiği ile olay gülüşerek geçiştirilir.
ama samimi komşunuzdur. ertesi sabah kızı kapıyı çalar;
- annem seni kahveye bekliyor..!!!!! arada mevzu açıldığında genelde olayın başrol kahramanı desibel sınırı olmayan komşu açar konuyu tabiki de;
- ay ben o işi yaparken çok bağırırım vallahi.!!!! (sen utanırsın bir şey diyemezsin! biliyorum her seferinde naklen yayın yapıyorsunuz diye)
hafta arası akşam üstü, hafta sonu evin küçük ferdinin evde olduğu saatlerde,
-anne! aşağıdaki köpeğin karnı mı acıkmış!?
-anne! abla neden ağlıyor soruları.!?
alt komşular değişiyor ama her gelen bu konuda daha da aktif.. inadına..
yeni taşındığınız evde, alt kattaki playboy 'un bol performanslı faaliyetlerinden evin küçük ferdinin tırsarak;
- yine deprem oluyor çabuk dişarı çıkalım duvarlara bi'şeyler çarpıyor paniği..
gündüz gözü ile abi ve ekürisi akla gelmeyecek enterasanlıktaki çığlıklar eşliğinde, karyolayı duvarda parçalar resmen..
..ve final!! mağduriyette son nokta..! 2-3 sefer ele geçirilen ingiliz anahtarı ile sinirden gözler dönmüş, canhıraş bir vaziyette son hızla kaloriferin allah ne verdiyse her yerine vurup.
-yeter laaannnn çoluk çocuk varrrrr buradaaaa höykürmesi eşliğinde, bilimum çemkirme çeşitleri ile aktivitenin içine ederek komşu playboy'un evini satıp sitenin başka bloğuna taşınmasını sağlamak.
daha sonra playboyun arabasını gündüz vakti diğer bloğun kapısında görüp yine aktivasyonda bizim "he man" iç sesi ile hafiften sırıtarak; zafer kazanmış kumandan edası ile yürüyüp gidilir.
bu da böyle bir anımdır. *
