4.Murad padişah olduğunda hazinede hiç para yoktur. Bu duruma üzülür ve "ilahi beni halk mabeyninde hor hakir etme, din-i mübine layık hidmetlere müyesser eyle"diye dua ettikten sonra E.Çelebi'nin yazdığına göre hazineyi boşa harcayanların malından 50 hazine yapmak için yemin eder. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1871734/+
24 Haziran 1634'de 4.Murad'ın Edirne'de olduğu zaman tekkeleri için yardım isteyecek olan 30 Hindli derviş, padişahı bekler ve geçtiği sırada birden önüne çıkarlar. Padişahın atı bu manzaradan korkar ve 4.Murad attan düşer. Sonrasında 4.Murad bütün dervişlerin boynunu vurdurur. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1867755/+
Habsburg elçisi Rudolf Schmid, IV. Murad'ı şöyle tarif eder,
"Şimdi yaşayan Büyük Türk, Sultan Murad Han 25 yaşındadır. Çehresi ve bedeni durumu, daha yaşlı olduğu intibaını vermektedir. Boylu posludur ve halktan üstün bir kibarlığa haizdir ve oldukça biçimlidir. Büyük, siyah ve canlı gözlere, kalın kaşlara, kartal buruna kara bıyığa sahiptir ve çehresiyle ten rengi kanlı canlıdır yani orta beyaz tenlidir. Derin bir sesi vardır, az konuşur. Hafız Ahmed Paşa ve samimi dostlarını hançer ve bıçak darbeleriyle öldürülmelerini görmek hükümdarı zalimleştirmiştir." https://galeri.uludagsozluk.com/r/1853309/+
Duraklama dönemini yükselme dönemine geri çevirmek te iken vefat edince duraklama dönemi devam etmiştir.(köprülüler dönemini de unutmamak gerekir)1623-1640yillarinda ki sultanlığı 17.yy en güçlü padişahı olduğunun kanıtıdır.
IV. Murad'ın en çok bilinen özelliği kuvvetli olmasıdır. Ayrıca IV. Murad ile ilgili anlatılan hemen hemen bütün hikayelerin kaynağı da Evliya Çelebi'dir. Evliyanın naklettiği IV. Murad'ın Melek Ahmed Paşa'yı ve Silahdar Musa Paşa'yı kemerlerinden tutarak havaya kaldırıp çevirmesi; https://galeri.uludagsozluk.com/r/1774198/+
Sigara içen babanın oğluna sigara içme demesi düşünülürse birilerinin 4. Murat'ın sigara içip sigara yasağını garip bulması komik oluyor.
Devlet içinde devlet olan şeyh şıh tarikat aşiret liderleri başta olmak üzere devlet yönetiminde makamı ve mevkisi ile nüfus sahibi olup çağın da bulunduğu sosyal durum ile derebeylik kurup bu gücü çıkar için bir tehdit unsuru haline getiren tüm oluşumların elebaşlarını astırmış kellesini vurdurmuştur.
Osmanlı'da padişaha karşı veya otoriteye karşı yapılan ayaklanmalar, öldürülen azledilen veliaht sultanlar sadrazam vezirler için hep dinen caizdir şeriata uygundur fetvası veren ve Osmanlı'nın çürümesi gerilemesi çağ dışı kalmasına neden olan din adamlarının devlet için ne büyük bir tehlike olduğunu 4. Murat biliyor ve görüyordu.
4. Murad'ın sıkı takip ettiği kişilerin başında çok fazla müridi olan Şeyhler gelirdi. Bunların ilerde "devlet düşmanlığı" yapacağını düşünür, önlemini alırdı. Bağdat Seferi sırasında Diyarbekir'e gelip çok fazla müridi olduğunu öğrendiği Urmiye Şeyhi de bunlardan biri idi. Asıl adı Şeyh Mahmud olan bu kişinin Acem'den Anadolu'dan ve Arabistan'dan müritleri gelip giderdi. Buna göre bu Şeyhinde Sakarya Şeyhi gibi huruç edip Şah ismail gibi Anadolu'da şeyhlikten şahlığa geçme potansiyeli vardı. Bunun üzerine 4. Murad "Bir fitne hudus etmezden evvel Anın ahirete gitmesi makuldür" dedi ve Asesbaşı, bazı şahitler ve Cellat Kara Ali'yi şeyhin yanına göndererek hemen oracıkta işinin bitirilmesini ferman buyurdu.
Şedit ve güç gösterisinde bulunmayı seven bir padişahtı. Ancak bu sertlikleri ele alınırken abisi Genç Osman' ın yeniçeriler tarafından tecavüze uğrayarak öldürüldüğü gerçeği de göz ardı edilmemelidir.
tam anlamıyla alfa olan bir padişahtır. bu bağlamda dedelerinden fatih mehmet ve yavuz selime çok benzer. otorite kurmak her padişahın harcı değildir nitekim.
Ilginç hikayesi ile üstün zekasını takdir ettiğim muzaffer bağdat fatihidir.
Hikaye içki afyon ve sigarayı yasaklayan 4.Murat ve bir sandalcı arasında geçer.
Sandalcı Padişah efendiyle açıklara varınca sandalın yanından bir ipi çeker. ipin ucundan bir testi çıkar. Padişah sorar "Nedir o testi?". Müşterisinin kim olduğundan bi haber sandalcı meyi doldurur ve "Şaraptır efendim" der, ikram eder. Padişahın da şaraba düşkünlüğü dillerdedir zaten kabul eder lakin sorar "Ya padişah görürse".
Gecenin bu vakti padişahın onları göremeyeceğini, şu sıralar onun sıcak yatağında olması gerektiğini söyleyen sandalcı biraz daha açıldıktan sonra sandalın gizli bölgesinden afyonunu çıkartır ve nargilesini bir güzel tüttürür. Padişah şüphelerini yineler, yasaktan söz eder ama nafile sandalcı gözü karartmıştır.
Sonunda sandalcı fal taşlarını çıkarır ve müşterisine "Efendim ver 10 akçede falına bakayım." der. Padişahın en sinir olduğu şey ise faldır ama bunada katlanır, işin sonunun nereye gideceğini beklemeye başlar. Falcı sorar "Efendi neyi merak edersin?". Padişah tedbili kıyafetin avantajıyla, "söyle bakalım Padişah nerededir sandalcı" der.
Falcı taşlarına bakar ve "Padişah şu an denizin ortasındadır efendi" der. Padişah rol keser, "Aman bizi görmesin iyice bak hele tam olarak nerdedir?" diye ekler. Sandalcı biraz daha bakar taşlara ve ayağına kapanır padişahın! "Padişahım bağışla!"
"Seni affederim lakin ben burdan inince istanbul'a hangi kapıdan gireceğim onu bilmelisin" der. Sandalcı "Padişahım ben hangi kapıyı söylesem siz diğer kapıdan girer beni yine asarsınız, iyisi mi ben tahminimi bir kağıda yazayım da siz kapıdan geçince okuyun" der. Kabul eder 4. Murat, kağıdı alır buruşturur cebine atar.
Kıyıya varır varmaz yanındaki fedaisine "Vurun boynunun kafirin" der padişah. Kendinden emin surlara yönelerek "Tiz yeni bir kapı açın, istanbul'a oradan gireceğim der." Kapı açılır ve kazanmanın verdiği gurur ile istanbul'a girer.
içeri girince kağıt aklına gelir padişahın nasıl olsa sandalcının bu olayı bilemeyeceğini düşünür ama merak eder kağıdı açar. "Yeni kapınız hayırlı olsun Hünkarımız" işte yeni kapının hikayesi böyle nakledilir asırlarca ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilinmez tabii...
Alkol için uyguladığı sert politikalarla, koçı bey'e hazırlattığı raporlarla ve başta abisi olmak üzere ailesinin intikamını aşırı idamlar ile alan osmanlının duraklama dönemi padişahı.
Duraklama devri içinde yükselme devri yaşatan fakat yakalandığı siroz hastalığından dolayı henüz genç yaşta hakkın rahmetine kavuşan bağdat ve revan fatihi 17.osmanlı padişahıdır.