çocuk yaşta padişah olup, genç olana kadar gördüğü zorluklar, zorbalıklar ve annesi kösem sultan'ın da devleti yönetiminde aktif rol alması nedeniyle, sonraları acımasız bir zalim olan 4.murad'ın gözü önünde vezirinin öldürülmesinden uzun zaman geçtikten sonra, son darbeyi vuran yeniçeriyi tebdil-i kıyafetteyken tanıyıp idam ettirmesi.
olay şöyle başlar:genç padişah divana çıkarken topal receb paşa delikanlının metanetini bir yılan gibi daladı. "- padişahım abdest alın, öyle çıkın!" dedi. bu sözün apaçık manası, "ihtilalcilerin istediğini yapmazsan akıbetin ya burada yahut sultan osman gibi yedikule zindanında ölümdür!” demekti. sultan 4.murad hemen abdest aldı ve ikinci sefer divana ilk metaneti azıcık kırık çıktı.
babüssaade’nin kanatları açıktı ve hafız paşa ayak divanında konuşulanları işitiyordu, içindeki hamiyet cevheri birden coştu. müslüman adamdı, abdestsiz adım atmazdı, ama böyle bir anda abdest tazelemek gerekirdi, az evvel padişaha gelen leğen ibrikle abdest aldı, soyundu, başına sade bir tülbent sardı, hançerini çıkarıp bıraktı ve babüssaade’den çıkıp padişahın huzurunda durdu.
- padişahım. senin yoluna hafız gibi bin kulun feda olsun! ancak ricam budur ki, beni sen katlettirme, bırak benim masum kanımı bu zalimler döksün ve bana şehitlik nasip olsun, sen de lütfet, benim naaşımı üsküdar’da defnettir, yetimlerimi de sana emanet ediyorum! dedi.
naima, “meydan sanki arsai kerbela idi.” diyor. sultan 4.murad çevresini çıkarıp faciayı görmemek için yüzünü kapadı ve ağlamaya başladı. o güzide vezir tam on yedi bıçak darbesiyle yere serildi, henüz ölmemişti, bir yeniçeri paşanın göğsüne çıktı ve bıçakla boğazını keserek şehit etti. o anda nereden bulmuştur bilinemez saray adamlarından biri elinde büyük bir yeşil örtüyle koştu, vezirin naaşını örttü. sultan murad da tahtından kalktı, bir o yeşil örtü altında yatan şehide bir de bu kanın vebali hepsinin alnına yazılmış olan o gazaplı kalabalığa baktı.
- "hak teâlâ bana kudret verirse sizden nasıl intikam alınacağını öğreteceğim!" dedi, bu sözü ancak muhafızları işitebildiler.
bu olaydan sonra, bu olayların tahrikçisi topal recep paşa'ya sadrazamlık mührünü verir. aradan epeyce bir zaman geçer. bir gün sultan 4.murad tebdil geziyordu, esnaftan ağa kılıklı bir sarı adam gördü. “yakalayın şu herifi!” dedi. gayet kuvvetli göz hafızası vardı.
- "bre sen hafız ahmed paşa’yı sipahiler yere serdikten sonra göğsüne çıkıp oturup o mazlumu hançerleyen yeniçeri değil misin?" diye sordu. adam inkâra mecal bulamadı.
-“evet oyum, receb paşa hizmetim karşılığı beni ocaktan çıkarıp bir sipahi dirliğiyle taltif etmişti.” dedi.
adı sarı mustafa’ydı, hafız paşa’nın şehit edildiği yerde kafası kesildi. hafız paşa vakasında ihtilalcilerin en ön saflarında bulunarak kendisine karşı küstahça konuşmuş olan iki yeniçeriyi de yine böyle görmüş, teşhis etmiş, yakalatmış ve başlarını vurdurmuştu, bunlardan birinin adı ekşi uzun hasan, öbürünün adı kel abdi’ydi.
kaynak : reşat ekrem koçu yeniçeriler adlı eserinden.
bedensel olarak en güçlü osmanlı padişahı olarak bilinir. Başarısızlıkla sonuçlanan bağdat seferi sonrası bunalıma girerek alkole bağlı sirozdan vefat etmiştir. Çok içmesinin ve çok sinirli olmasının ilk üçe girememe kompleksinden kaynaklandığı söylenir. *