çok bilinmeyen bir sanatsal terimdir. özellikle komedi işlerinde veya sit-com’larda kullanılabilecek absürt bir olaydır. öncelikle şunu belirtmek gerekir ki gerçekten komedi alanında isim yapmış, kendinizi kanıtlamış olmalısınız ki böyle bir şeye cesaret edebilesiniz. yani ülkemizde kandemir konduk, umur bugay, yılmaz erdoğan, gani müjde, birol güven, gülse birsel, tayfun güneyer, selçuk aydemir veya burak aksak olmanız lazım.
rahmetli sadri alışık, seyirci ile o denli sıcak bir ilişkiye sahiptir ki kameraya bakarak o da bunu yapardı.
dizinin aslında bir kurgudan ibaret olduğu bir şekilde hissettirilir veya oyuncunun seyirciye karakterden çıkarak ya da karakterde kalarak sohbet etmesi, dertleşmesi söz konusudur.
örnekleri şu şekilde olabilir :
1) senaryoda böyle yazıyor ben ne yapabilirim
2) seyirciye söyleyelim bizi izlemesinler başka kanala geçsinler
3) amerikan sineması sözüm sana (bu da sinemamızda ilktir)
dördüncü duvar tabiri ilk kez denis diderot tarafından kullanılmış. tiyatroda 3 tarafı kapatan duvarları olan bir sahnede, seyirciyle sahne arasında kalan hayali duvara dördüncü duvar deniyor.
dördüncü duvarı yıkmak ise, seyirciyle konuşmak anlamına geliyor. deadpool filminde bolca yapılıyor.
