münir nurettin selçuk'tan baş yapıt denilecek derecede güzel olan şarkı.
Ahhh... dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselli ile
Ahhh.. geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmıyan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
Ya aşk içinde harap ol ya şevk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
kaçınılmaz sona yaklaşıldığının edebi bir ifadesidir; ölüm geri dönülmez bir sondur ve yaklaşmaktadır..
Şiirin kalan kısmı da okunduğunda daha derin anlamları doğacaktır..
bir kaç gün sonraya yetiştirmeniz gereken dağlar kadar iş varken ve siz uykunun cazibesine kapılıp gitme eşiğinde sürünürken derinlerden gelen sesin sadece bir kuplesidir.
ölümü müthiş bir dille anlatan şaheserlerden birisi. bülent ersoyun eskiden söylediği kayıt insanı insanlıktan çıkarır. başka alemlere götürür. gelin görün ki popstar alaturkada söylerken sövesim geliyor.