dönmeyecek birini bekleyenler

entry38 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. 3.
  3. 4.
  4. inancını kaybetmeye niyeti olmayan kişilerdir.
    1 ...
  5. 5.
  6. imkansızın peşinde koşup ömürlerini tüketenlerdir. aşktır bunu onlara yaptıran, mantıklarını hiçe saydıran. ama bu bekleyişler beyhudedir. dönmemiştir dönmeyecektir. ya sizin beklediğinizin farkında bile değildir yada çoktan unutmuştur sizi. sizde unutun demek en doğrusudur. ama sözde kolay, yürekte imkansızdır.
    2 ...
  7. 6.
  8. (bkz: sevgilinin burunda tütmesi #5373515)

    evet beklersin ama nafile beklersin. bsg denilir yani. her gün evine dönerken belki bu sefer ışık yanıyordur. veya süpriz yapmıştır içeride beni bekliyordur diye düşünürsün. ama hala daha boşuna bekliyorsundur. beklediğin kişi gelmeyecektir.
    2 ...
  9. 7.
  10. 8.
  11. okey oynarken yaşanabilecek olaydır. örneğin oyuncular arasında çocuk ya da şanssız biri varsa ve diğer oyuncular o kişiye acımışsa, minik bir göz teması ve karar verme durumundan sonra diğer üç kişi bittiği halde, oyunu bitirmez. o bahtsızın oyunu bitirmesini beklerler. işte bu sırada diğer bitip de dönmeyen insanlar beklenmiş olur.
    1 ...
  12. 9.
  13. 10.
  14. 11.
  15. kendi hayatlarını erteleyenlerdir. oysa hayat ertelenmeyecek kadar kısa bir süreçtir.
    4 ...
  16. 12.
  17. umudunu kaybetmektense ölmeyi tercih edenlerdir.Allah kimseyi kapılara baktırtmasın.
    1 ...
  18. 13.
  19. 14.
  20. ''bana aşkı veren sendin sonra alıp giden sendin..'' dizelerini hatırlayanlardır.. bekledikleri kişiler, hem sevdirirler kendilerini, gönül bahçenizde taht kurarlar hem de gün gelir benden bukadar diyerek giderler. nasıl unutulur ki? nasıl beklenmez? hayatını yok pahasına sayıp deli gibi severken, engelleri yok etmeye çalışırken, sevdiklerine koşarken?
    malesef kendilerinden ödün verenlerdir. evet giden asla gelmez, gelse de hiçbir şey aynı kalmaz ama beklemeye devam edeceklerdir. kimseyi dinlemeden, sadece kalbinin yönettiği şekilde.
    2 ...
  21. 15.
  22. henüz dönmeyeceğine kalbini inandıramamış insanlardır. akılla gönülün yolları ayrılırken tekrar aklın yolunca birleşene kadar döneceğine inanıp dönmeyeceğpini bilerek bekleyeceklerdir.
    0 ...
  23. 16.
  24. dönmeyecek birini bekleyenler, dönmeyecek şahısları kendilerinden daha çok sevenlerdir vazgeçmeksizin, deliler gibi, kavuşamamanın verdiği tüm hasret birikintileri içinde...dönmeyecek birini bekleyenler, senelerini adarlar dönmeyecek olanlara son bir kez onları görebilmek adına bile...

    dönmeyecek birini bekleyenler, kendilerinin bile anlayamadığı bir aşk zincirinde kendi hayalleriyle dolup taşarlar. ağlaya ağlaya mutlu olabilmesini de öğrenirler. ağlamak hangi insana mutluluk verebilir ki? gözyaşlarını silecek olan dönmeyecek kişilerin dönmeyeceği gerçeğiyle yüzleşmek bile bekleyenleri bekledikleri yoldan asla geri döndüremez. bekleyenleri dinlemek beklemeyenlerin harcı değildir, olamaz da. bekleyenleri bekleyenler dinledikçe, bekleyenler başka bekleyenlerin sözcüklerinde dönmeyecek birilerinin umut dolu hayalleriyle yaşamaya devam ederler. ***
    0 ...
  25. 17.
  26. 18.
  27. gözü hep yollardadır. kulağı kapı zilindedir.
    1 ...
  28. 19.
  29. 20.
  30. kaçmak... yaşamın basitliğini gidermek biraz da... Hep öteye devretmek, hatta en çok içinde olduğunu sandığı, ama ulaşamayacak kadar uzakta bıraktıklarını yakalamak. Bir daha asla geri dönemeyecek korkusuyla yaşarken, sığınacak liman aramak.
    içindeki acıyı taşımakta zorlandığını hissettiğinde insan, Durup dururken ortadan kaybolan, kayıpların peşinden gidip, Günün birinde, başka bir rastlantıyla yine gelecekmiş gibi, kendi yaptığı hayal tablolarında varolmak isteğidir. Yaşamak gibi yeniden.... tutunacak bir daldır belki.
    1 ...
  31. 21.
  32. kendisi dönmeyecek diye bekler ama belki de gün gelir, geri döner. (bkz: gerçekçi ol, imkansızı iste)
    0 ...
  33. 22.
  34. bazen beklemek sonuç verir.. ama beklenen geldiğinde birşeyler bitmiş ve beklemenin boşa olduğunu görür insan. engeller vardır. belki de beklerken yapılan hatadır, geri dönüşü yoktur..
    1 ...
  35. 23.
  36. beklemek deyince alakasız olacak ama aklıma hep we're no angels filmi gelir.

    --spoiler--
    robert de niro ve sean penn in başrolde olduğu filmimizin bir sahnesinde cemaat rahip sandığı sean penn i meydana çıkarır vaaz versin diye.

    zaten rahat bir insan olmayan penn iyice afallar.

    elini cebine atar ve colt şirketinin reklam yazısını bulur --kendisi bir suçludur bu arada--

    yazıda aşağı yukarı şöyle yazmaktadır.

    "elimi cebime attım ve ne buldum? colt tabanca."gibi birşey.

    penn başlar vaazına:

    "elimi cebime attım ve buldum?" duraklar.

    "hiçbirşey" diye devam eder. "elinizi cebine atarsınız ihtiyaç duyduğunuzda, hiçbirşey yoktur."

    birinizi bekleme de böyledir bence. özlersin, beklersin, hala unutulmamış olmayı dilersin.

    ama gelen yoktur, arayan yoktur, seni merak eden bile yoktur.

    unutulmuşsundur.

    ihtiyaç duyduğunuzda elinizi cebinizine atarsınız ama hiçbirşey yoktur.

    arasanız, telefonunuza cevap veren olmaz.

    kendi kendine, kendi içinizde umudu yaşatmaya devam edersiniz.

    olmayacağını bile bile , isteyerek.

    onu ideal haline getirir, ideasıyla yetinirsiniz. gerçeğinin alakasız olduğunu bilerek. gerçekler acıdır.

    belki hayatta böyle deneyimleriniz olması da güzeldir.

    dayanma gücü verir, öldürmese de direnmenizi, teslim olmayı reddetmenizi sağlar.

    cephede savaştırır.

    belki de yola bakmayı devam ettirirsiniz, gelip geçen yabancıların başkası olduğunu düşleyerek. elinizi cebinize atarsınız.

    ama cebiniz boştur. ne bulursunuz? hiçbirşey.
    0 ...
  37. 24.
  38. aşkın umut olduğunu gösteren kişilerdir.
    0 ...
  39. 25.
© 2025 uludağ sözlük