yanınızdaki manita:
-aaa canım ya aç mısın sen? gel bakalım al canım benim!
iç ses(vay ibne vay işi biliyor!)
Viva La Raza:- gel kuçu kuçu al bakalım!
- Canım bu kedi pisi pisi diyeceksin!
Viva la raza:- haaa gel pisi pisi al ben zaten tokum sen ye ! al! (Allahım ben kediye veriyorum ne olur manitada bana versin)
birkaç parça verilmesini gerektiren durum. yalnız şöyle bir ipnelik var bu işte, kedi gitmiyor abi. ben çok fastfood yiyen bir tip değilim, çok ansızın acıkırsam sandviç falan yiyorum. birgün döner aldım, kedinin teki geldi. hamile belli, vurdurmuş kevaşe. öyle bir bakıyor ki hayvansever bünyemi darmadağın etti ki ciddi manada hayvanları severim gerçekten. bir küçük parça verdim yedi hemen. patates verdim yemedi ipne, bir küçük daha verdim yedi. bakıyor gene. bir büyük verdim, ağzından şapırdatma sesleri geliyor, izlemesi deli keyifli. bir büyük bir küçük derken yeşillik ve patates dolu ekmek kaldı elimde. ben de onu yedim abi ne yapayım.
balkonda ölen piç güvercin kadar itici olmasa da bunların da piçleri mevcuttur. şöyle ki bahçeli bir yerde dönerinizi yerken bir bakmışsınız kenafir gözleriyle bir kedi sizi izliyor e haliyle biraz tırsarsınız tabi. atlayıp yemeğinizi kapacak gibi bakmaktadır çünkü kedi. kovarsınız gitmez de ha. çaresiz dönerin bir kısmını hiç istemeyerek uzaklara atarsınız kedi onu yiyip yenisini almak için gelirse kediye bir güzel nah çekersiniz ve her an kedinin saldırılarına karşı tetikte dönerinizi bitirmeye çalışırsınız ve tabi hiç zevk almazsınızyemekten.
bir de bu kedilerin kendini acındırıp yemek kopartanları vardır. yanınızıa gelip acı acı miyavlar ve masum bakışlar fırlatır size. siz lan çok aç galiba kedi en iyisi şu denerin ekmeğinde bir parça vereyim dersiniz ama kedi ekmek parçasını yemez. siz de şaşırırısınız tabi. hani açtın lan dersiniz. sonra o dönerci gelir ve o kedi etten başka bişey yemez der. siz de vay puşt kediye bak am bulmuş da kıllısını arıyo diyerek et falan vermezsiniz o kediye.
tekme atmakla sonuçlanan durumdur. kedi gelir. acı acı miyavlar bir lokma atarız yer tam bi ıssırık alacakken lokmasını bitirir ve ayağınıze a yapışır. bi parça daha bi daha derken arsızlaşır baktın aç kalacan tekme basılır. (tekme yavaştır)
uludağ görükle kampüsündeki çardaktan aldığın tostu tam yemek üzereyken yanına yaklaşasan o kedinin bana hissettirdiği tarifi imkansız duyguya benzer bir durumdur. bu durum sürekli tekrarlanmaktadır. sinir bozar.
dumur bir durumdur. neden mi? kedi size trenmişsiniz gibi bakabilir (kedi burada öküz konumunda canlar, hani anlamayanlar için dedim) dönerden bir kaç et parçası alınır ve kediyi uzaklaştırmak adına döneri midenize ithal ettiğiniz bölgeden bir 15-20 metre uzaklığa kadar kediye göstere göstere götürülür. kedi de siz de mutlu bir şekilde ve afiyetle döneri löp edersiniz.
karnınız açtır. hapur hupur döner yerken zavallı bir kedi gelir. masum ve aç gözlerle size bakar. bir yandan mis gibi döneri vermeye kıyamazsınız bir yandan da merhamet duygularınız ve vicdanınız kardeşlik içinde size savaş açmıştır. ekmeğin ucundan bir parça koparıp atarsınız kediye. kedi burnuyla koklar ekmeği ve yemeden gider. yerdeki bir parça kalmıştır geriye... ve merhametinizin içine eden kediye arkadan söylenen bir kaç söz... kedi canını senin... **