sarkiyi ilk duydugu an hareket edemez kisi, gozleri uzaklara dalar, etraf bilmez ne dusunur, nerdedir, astral seyahatlerin en huzunlusune baslamistir sarki, zaten uzakta olan sevgili daha bi uzaga gidecektir, gunesin batmadigi ulkeye.. sevenin ici acir, umutsuzca bi soz ister sevdiginden, gelmese bile, gelmeyecegini bile bile.. sarkiyi dinler bi yandan gozunden damlayan yasi fark etmeden. civarda bi kalabalik... ask acisi ne bilmeyenlerin anlamsiz bakislari esliginde surer sarki, bittigini fark edersiniz sonra, hem sarkinin hem dinleyenin, oylece susarsiniz, zaten ustune soylenecek her sey cok basit kalir bu melodinin, bu askin.. yuksek sadakat sizin yerinize soylemistir icinizdekileri. eslik etmeye kalkmaktan bile korkarsiniz titreyen sesiniz sarkiyi kirletir dusuncesiyle..
iste oyle bi sey.. *
-döneceksin diye söz ver babür
-gittiğim yerde beni nelerin beklediğinden bihaber bu sözü veremem.
-yani dönmeyecek misin?
-her geri dönüş aslında bir gidiş değil mi? benden geri dönmemi isterken aslında gitmemi istiyorsun. durmadan gitmemi nereye varırsam oradan gitmemi.
-döneceğine inanıyorum.
-öyle olsa bile bu hiç gitmemişim anlamına gelmeyecek. aslında geri dönmeyeceğim gittiğim yerden terar gidecek ve buraya geleceğim. eski hamam hala aynı eski hamam olabilir ama eski tas o eski tas olmayacak *
-seni bekleyeceğim babür bay bay
-tay tay
"güneşin ufka değdiği yer"e giden gelmez bir daha. ne şarkıların bir anlamı vardır gidenin ardından ne de şiirlerin. "döneceğim" diye verilen söz, söz değil yalandır. giden bir kez döndü mü sırtını özletir, ama gelmez. bekletir, ama dönmez. uzaktan çalan hicaz değil, ayrılık çanlarıdır. bir defa çekildiyse o el bir daha uzanmaz... bir defa ayrılık gözyaşı aktıysa gözden bir daha dönen olmaz.
bana ne olur ellerini ver
gideceksin ama yine gel
döneceksin diye söz ver.. diyerek aciz olan bir kişinin istemini söylüyor. böyle ezikliklere gerek olmasa da sevilen hoş bir tınısıyla ve sözleriyle dinlenesi şarkı.
canlı performans fakiri*yüksek sadakatin akıllara zarar şarkısı.
insanı oturduğu koltuğa çivileyebilen, sabahın köründe sarsak sarsak odtü'ye giden otobüste kedilerisevinizi ağlatabilen bir yapısı var şarkının. şarkı demeye bin şahit, işkence aracı mübarek!
bir de cover hissi uyandırıyor ya da sanki şiirmiş de sonradan bestelenmiş gibi. bu kadar tanıdık olabilir! sürekli bir deja vu hissi tattırıyor.*