yeldir yeldir akan suya dayanamayan çük diye tabir ettiğimiz organın duş başlığına özenerek gerçekleştirdiği eylemdir. işenilen bölgeye aynı anda su tutularak duş ortamının temiz kalması sağlanabilir.
yukarıdan akan ılık suyla içinizdeki ılıklığın birleşip kaybolmasının kısa hikayesidir. hiç olmadığınız kadar kendinizi özgür duyumsar, büyük kanyona gidip kendinizi amaçsızca boşluğa bırakmış gibi hissedersiniz. üstelik sizden çıkan üre ve ürik asitçiklerin giderken yaptığı anafor mevcut merkezkaç kuvvetine ilave olduğundan izlemesi zevk denizine dönüşen bir sarmal oluşur. keşke daha çok tutsaydım da daha çok izleyebilseydim, cherokee' lerin lisanını, pastoral manayı, panteist eşyanın doğasını, kızgın kumlarda ilerleyen ateş karıncalarının duasını anladığım şu an sonsuza uzansaydı dersiniz. ama bitmiştir maalesef. geriye ucundan sallamak ve bir sonraki duş-çiş senkronunun gelmesini beklemek kalır. gülo' yu köyde bırakıp çalışmaya gönderilen feyzo gibi boynu bükük çıkarsınız duştan. içinizdeki ıslaklığı, gönlünüzdeki ihtirası havlu kurulamaz. ve evet, düş bitmiş, ızdırap başlamıştır. zaten hayat bir mengene değil midir?
böbrek sağlığınız için olumlu bir sinyaldir.
duş ile beraber beden ısısı değişir, buna uyumlama çalışması olarak
çişiniz gelir, o çiş aslında bir regülatördür.
--spoiler--
idrar steril falan değildir onlar 50 yıl önceki iddialar. en basit antitez; (bkz: idrar yolu enfeksiyonu) içmek konusunda da tabi isteyen her şeyi yapar, beni ilgilendirmez.
--spoiler--