bugün duşta aklıma gelen ve açıkcası beni biraz korkutup biraz da merakta bırakan olay. en mahrem anlarınızdan birinde deprem olduğunu farketmek, bi yandan korunmaya bi yandan giyinmeye çalışmak.*
insani "lan her yere su degdi mi ki acaba?.. toplu igne basi.. toplu igne.." diye dusunmeye sevk edecek hadise. ayrica 3 tas su basa sonra 3 tas sag omuza 3 tas su da sol omuza...
belli kısımlarda bunun yorumu şu olacaktır,
depremin orayı vurması normal allahın uyarısı bu anlayana, binalardan çıplak insanlar çıkmış, oranın ayarı kaçmıştı uyarıyı alın artık yaa müslüman kardeşlerim.
abartılımı gözüktü büyük izmit depreminde ne yazık ki bu açıklamalar kendini bilmez kişilerce çok fazla yapılmıştır.
eğer banyonuzda bir çamaşır makineniz varsa zaman kaybetmeden onun yanında eğilerek cenin pozisyonu almanız ve deprem bitinceye kadar kıpırdamamanız gerekir.
bir izmitli ve 17 ağustos depremini yaşayan biri olarak bu duruma şahit olmustum. bornozuyla dısarı cıkan biri vardı. o an için mahrem ya da ayıp diye düşünebilceğin hiçbir şey yok. tek düşündüğün kurtulabilmek. yaşayabilmek. utanmak diye bir duygu yok o an.. yasanılan tek duygu korku.