kaos teorisinin hayatımıza kattığı durumlardan biri..her şey ters giderken , murphy haklı çıkmaktan bıkmaz ama insan bişeyleri yoluna sokucam diye didinmekten bıkar..o anlarda , lan bu da benim düzenim..hiç bi şey doğru değil , her şey ters gidiyor , her şey karışık..al sana düzen: düzensizlik..derve rahatlar insan..biraz mazaret gibi oldu koca felsefeyi indirgediğim örnek ama , napalım..bu da benim algı antemlerini boyutunun düzensizliği olsun..
gercekten düzensizliği belli bir düzen icerisinde yürütüp sistematik gerizekalılıktan uzak bir yaşam süren insanların başarabildikleri durum. eksantrik olmak da denilebilecek hadise. ancak böyle olunmak için kastırılmaz, olunmuştur zaten.
düzensizliğin iktidar oldugu diyarlarda harala gürele ilişkiler içersinde kim kime dumdumaliğin ars-i alaya yükselmesi elbette bir takım kişi ve kişilerin ekmeğine yağ sürecektir.
cok eskiden bilgisayar teknolojisinin kişi ve kişileri anca bankalar ve devlet dairelerinde selamladiği vakitlerde muhasebe işlemleri elle yazma işlemi ile tutulur muhasebe işlemleri karinca duasi gibi gelmekteydi bireylere. simdilerse bu durum git gide azalmakta seytanlik yapabilmek zorlasmaktadir.
gelgelim ki bu bilgiye ulasabilmenin fevkalade basit oldugu cağda dedemin dönemlerinden kalma reflekslerle hala bir takım şapsallar hala düzensizliği savunabilmektedir. bu pozisyonu herhalde zevklerinden değil kendi ekmeklerine sürecekleri yaği düzensizlikten bulabildikleri içindir herhalde.
evet insanlarin hiç bir zaman adam olmayacağini, her insanin fiyati oldugunu bu fiyati verdiğiniz zaman her boku yiyeceklerini vermediğiniz zaman ise ömürlerinin sonuna kadar dürüst yasadiklarini, dünyanin temelinin yok edici bir elemli savas oldugunu bircok defa beyan ettim entrylerimden.
ek olarak bütün bunlara rağmen öyle ya da böyle hayati yasanilir kilan seyin asgaride olsa bir düzenin var olmasini beyan ederim.
nedir mi bu asgari düzen? en azindan günlük yasantimizda bilinmezliklerin bize vermiş yüklerden arinmaktir.
diyelim ki sehr-i istanbul'da bir yerden bir yere giderken mesafeyi kat etme süresi ayni olmamaktadir. otobuse binseniz eğer halk otobusu ise taşaklarini yaya giden söför marifeti yüzünden 25 dakikalik yol 40 dakikaya cikmakta, minibuse binseniz bu seferde doldur bosalt sistemi yüzünden 25 dakikalik yol 50 dakikaya cikmaktadir. vapur saatleri otobus ve diger vasita saatlerine denk gelmediği için 15-20 dakika kadar bir zaman kaybi yasanmaktadir. saatleri denk getirseniz bile gece 11 trafiğine göre düzenlenen yollar trafik ile fert olmakta üstüneüstlük sigortadan para koparmak için pireyi deve yapma içgüdüsü ile kapana seritler işleri bokanlastirmaktir.
bu suretle bir insanin en değerli hazinesi olan zaman hazine hazinliklere tahvil olarak telef olmaktadir.
ağir bürokratik devletlerde görülen bürokratik kaos ve zirt pirt değişen sistemler neticesinde devlet kapisinda en basit iş bile eziyet vermektedir. bir bagkur karnesini cikarmak için bile milyonlarca nizamin yerine getirmeniz gerekir. üstüneüstlük bir takım dangalaklar yüzünden artik birer sinir hastasi adayliğini ne yazik ki azalarina terfi eden memurlarin öküzlüklerine katlanmak zorunda kalmak zorundasinizdir. bu suretle işinizi gördükmekler için benim memurum işini bilir mantalitesi çalıstıran iş takipciliğini yapan odaklari havadan rant sağlamalarina sebebiyet veren düzensizliklik ve agir burokratik cark kendini kendini yiyerek büyükmektedir. işte düzensizliğin düzeninin faturasini siz catir catir ödeyerek ilegal bir biçimde bu devi yemlemek zorunda birakiliyorsunuz.
üstüne üstlük yasaklar ile herseyi çözeceğini zanneden ama yasaklarin ilegal yollari semirmesine bilerek yol acan bir takım sığ kafalı öküzcükler bu durumun üstüne tüy dikiyor. - hatirlayiniz ithalat yasaklarini -
bu ahval ve seriatta Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene, Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e, Doğruya doğru diyenler vatan haini işbirlikci, kafir, zindik ve bilumum tamlamalari ile taşlanmakta o vakit Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez arkadas.
ergenlikte ve ilk genclikte macera iyidir fakat bir zaman sonra macera yerini bezginliğe tahvil eder. eşekler otlak kapma savasini yaparken anirtilari arşı alaya çıkarken müzik duyulmaz ki arkadas. muziksiz bir hayati neylesin alip burup burup soba mi tutursun akl-ı malik kişiler.
sözümüzün özü; bu baslıkta kangrenlemiş türkiye'nin kendine has hödüklüklerine bir nebze değindim.
bazı insanlar düzensiz bir mekanda ders çalışabildikleri için onlar düzensizliğe düzenli derler ve yaşarlar. nefes alırlar. aslında iki dakikada düzenli hale getirebilecek güce ve kabiliyete sahiptirler. ama dağınıklığı severler.
bide düzensiz insanların yaşamları vardır. bu insanlar plan program yapmazlar. onlar yaşamlarını dağınık severler. belli bir stratejide yaşamayı sevmezler. mekanada sığamazlar ya zaten nasıl zamana sığarlar. düzensiz yaşarlar. hayat onları yormuş onlar da düzensiz yaşamayı seçmişlerdir. elden ne gelir. dağınık kalmak gelir. *
dağınık halimi toplamaya korkuyorum.
olurda dahada dağılırsam.
(bkz: ben bu vakitten sonra toplansam ne olur)
çoğullaştıkça olağanlaşmaktır. misal iktidarsan kadrolaşma hakkın vardır, paran varsa ezmen, satın alman normaldir, güç sendeyse yolsuzluk yaparsın, memursan az maaş alırsın, üst düzey memursan iktidar yalakası olmak zorundasındır. tepki vereni olmayınca sıradanlaşır, sıradanlaştıkca çoğalır. zamanla düzensizlik dahi kendi düzenini oluşturmaya başlar ki aslında düzensizlik diye bir şey yoktur. sadece kişisel kurgular vardır. aynen sınırsız özgürlük olamayacağı gibi. her özgürlüğün başka alanlarda kısıtlamaları vardır ve her düzenszilğin belli bir düzeni vardır sadece alışılagelmişten farklıdır ve alışıldıkça düzen olarak nitelendirilir.
misal; okula tek tip uniformayla gitmek bir çeşit düzendir, karma olması bir kesim için düzensizliktir, bu düzensizliği savunan kesim karşınıza geçip istediğiniz kıyafetle gelebilirsiniz ama donla gelmeyin dediğinde düzensizlik kendi düzenini kurgulamaya başlamış olur. *