Rothschild’in bir temsilcisi istanbul’a gelir, sözü edilen parayı öder, Osmanlı’ya borç yazılır.
Yıl: 1853–1856
Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecit oturmaktadır.
Kırım Savaşı sürmektedir.
Osmanlı ordusunun silaha ve mühimmata ihtiyacı vardır, ama bunları alacak parası yoktur.
Osmanlı, yine banker Rothschild’e başvurur.
Rothschild aracı olur, Osmanlı’ya 10 milyon 514 bin 976 kuruş borç verip 40 bin tüfek, 2 bin şişhane, 10 milyon fişek ve 50 milyon kapsül alınır.
Yıl: 1855
Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecit oturmaktadır.
Zaten kasasında parası olmayan Osmanlı’nın, Kırım Savaşı sırasında masrafları çok artmıştır.
Çok acele ve çok büyük paraya ihtiyacı vardır.
Osmanlı yine banker Rothschild’a başvurur.
Osmanlı, istediği borç karşılığı Mısır vergisi, izmir ve Şam gümrüklerinin gelirlerini teminat olarak gösterir, yani ipotek ettirir.
Rothschild bu teminatlarla yetinmez. Çünkü Osmanlı devleti, aldığı buğdaydan kaynaklanan borcun yarısını hâlâ ödememiştir.
işte bu nedenle Rothschild; ingiltere ve Fransa’nın kefil olması koşuluyla Osmanlı’ya borç vermeyi kabul eder.
Osmanlı devletine 5 milyon Sterlin borç verir.
Yıl: 1891
Osmanlı tahtında Sultan 2. Abdülhamit oturmaktadır.
Hazinede para yoktur.
Bir kez daha banker Rothschild’e başvurulur.
Rothschild; yüzde 4 faizle, ödeme süresi 60 yıl olan, 6 milyon 316 bin 920 Sterlin borç verir.
Yıl: 1894
Osmanlı tahtında Sultan 2. Abdülhamit oturmaktadır.
Hazine tam takırdır.
Borç için yine banker Rorhschild’e başvurulur.
Rorhschild, yüzde 3,5 faizle 8 milyon 212 bin 340 Sterlin borç verir.
Borcun geri ödeme süresi 61 yıldır.
Osmanlı bu borcu yıllık 330 bin Sterlin taksitlerle ödemek üzere borç senetleri imzalar.
Tarih: 1 Kasım 1922
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Osmanlı saltanatına son verdi,
Tarih: 17 Kasım 1922
Son Osmanlı Padişahı Vahdettin, bir ingiliz savaş gemisiyle istanbul’dan kaçtı.
Tarih: 24 Temmuz 1923
Lozan Antlaşması imzalandı.
Genç Türk devleti, Osmanlı devletinin borçlarını yüklendi.
Bu borçlar arasında banker Rorhschild’den alınmış borçlar da vardı.
Lozan Antlaşması’nın ilgili hükümleri gereğince, banker Rorhschild’den alınmış olan borçlar Rothschild Ailesi’ne ödendi.
Değerli Dostlar,
Kamu maliyesi uzmanı Dr. Mahfi Eğilmez, Osmanlı’nın borçlarını hesapladı. 2013 yılının kurlarına göre, Osmanlı devletinin toplam borcu 500 MiLYAR DOLAR tutuyordu.
Bu borcu, büyük devrimci Atatürk’ün önderliğinde “Yeniden Doğan” Türk milleti ödedi.
Değerli Dostlar,
Bu yazının kısa özeti şudur:
Yıkılıp giden Osmanlı’nın 500 MiLYAR DOLAR borcunu, Osmanlı’nın aşağıladığı Türk halkı ödedi.
Bu gerçeği, Osmanlı palavralarıyla kandırılmak istenen halkımız, özellikle de gençlerimiz hiç akıllarından çıkarmamalıdırlar.
“ilk olarak 1854 yılında Londra’dan %6 faizle 3.000.000 sterlin borç alındı; sonraki yıl %4 faizle 5.000.000 sterlin borç alındı. 1854-1874 arasında …alınan dış borçların nominal toplamı 200.000.000 sterline ulaştı… tümü Avrupalılara ait olan bu bankalar, Ortadoğu’nun maliyesine hakim durumdaydı…Türk, iran, Arap ve Mısır bankalarının toplam maliye işlerinin bir bölümünü denetimleri altına alabilmeleri 2.dünya savaşı sonrasında olmuştur.
Türkiye riskli ve güçsüz görüldüğü için çoğunlukla borçlar çok ağır şartlar altında veriliyordu. Genellikle para bütçe açığının kapatılmasına ya da ekonomik olmayan kalkınma projelerine harcanıyordu. 6 ekim 1875 osmanlı anapara ve faizleri ödeyemez hale geldi.20 aralık 1981 de duyunu umumiye idaresi kuruldu”- bernard lewis
"bıldır yediğin hurmalar şimdi götünü tırmalar" kurumudur.
evet, kırım savaşında aldığımız ilk dış borç öyle tatlı gelmiştir ki bize, akabinde yeni yeni borçlar alıp kendi paramızmış gibi harcamışız.
sonuç: duyun'u umumiye...
bugün türk milletinde değişen bir şey var mı?
tam 4 milyon aile kredi kartı, tüketici kredisi borcu sarmalında türkiye'de.
zamanında bu kurumun yardımı ile bursa, Güneydoğu Anadolu, Kuzey Irak ve Musul çevresinde ipek böcekçiliğini geliştirmek amacıyla Silopi çevresi de dahil olmak üzere 130.000 dönümlük bir araziye onbinlerce lira para harcanarak 60 milyon dut ağacı diktirilmiştir.bunun sonucu olarak 1890-1910 yılları arasında ipek üretimi on katına çıkmış, adı eçen bölgelerden alınan aşar yüzde 10 artmıştır. Silopi ve çevresinde o dönemden kalma dut ağaçları halâ bulunmaktadır. Dut ağacı yetiştirme kültürü halâ olmakla birlikte ipek böcekçiliğini sadece Ermeni kökenli yurttaşlar yapmıştır. Çünkü yerleşik hayata geçmiş olan Ermeniler ipek böcekçiliğini öğrenmişlerdir. Bugün Silopi çevresinde dut ağaçları yaygın olarak dikilmekle birlikte ipek böcekçiliği bilinmemektedir. Musul ve çevresi ise ipekleri ile ünlüdür.
bu kuruluş yabancı alacaklıların temsilcilerinden meydana gelmişti ve bu temsilciler yalnız avrupa'daki alacaklara karşı sorumluydular. idarenin yönetim kurulunda ingiltere, fransa, almanya, avusturya-macaristan, italya ve türkiye'den birer temsilci bulunuyordu. bazı devlet gelirlerinin tahmini, toplanması ve kullanılması tamamen bu kurulun kontrolündeydi. gerçekten bu idare osmanlı maliyesini, avrupalı bankerlerin ve kapitalistlerin yararlarına uygun bir şekilde kontrol ediyordu. sultan'ın topraklarında, gümrük resimlerinin arttırılması ancak büyük devletlerin izni ile mümkün oluyordu. kısacası, türkiye'deki hemen bütün idari ve mali sorunlar, yabancıların doğrudan doğruya ya da dolaylı kontrolü altına girmişti.
yukarıdaki ülkelerden italya 1926'da, filistin 1928'de, suriye ve lübnan 1933'de, ırak 1934'te, ürdün 1945'te, bulgaristan 1955'te, yugoslavya ise 1960 yılında üzerlerine düşen osmanlı borçlarının tamamını ödemişlerdir.
yunanistan, suudi arabistan, arnavutluk ve yemen hiçbir borç ödemesi yapmamışlardır.
kurum dış borçları ödeyebilmek için bazı girişimlerde bulunmuştur. örneğin: ipekten alınan aşarı arttırmak için Bursa'da parasız bilgi veren ve dut ağacı dağıtan bir enstitü kurulmuştur. Yaklaşık 20 yılda 12-20 milyon civarında dut ağacı dikilmiştir. Dünya'da ipeğe olan talebin de artmasıyla üretim ve ihracatta büyük artış olmuştur. Benzer kampanyalar, tuz üretimi için de yapılmış ve ihracat yoluyla yapılan satışlar 1892-1909 yılları arasında 6 katına çıkmıştır.
osmanlı devletinin 2.Abdülhamit döneminde artan dış borçlar için oluşturulmuş kurumdur. duyun-u umumiye sözcük olarak genel borçlar anlamına gelir. ancak bu kurumun kurulmasıyla borçlar kapanmamış yeni borçlar altına girilmiştir.
el koyduğu gelirler tütün, pul, tuz, alkol, balık ve ipektir. duyun u umumiye abdulmecit döneminde devlet iflasını açıkladıktan sonra ikinci abdulhamitin muharrem kararnamesi ile kurulur. yönetiminde almanya, avusturya, ingiltere, fransa, italya ve osmanlı devleti bulunuyordu. bu kurum belli bir süre osmanlı devleti adına bazı vergileri de toplamıştır.
milli mücadele döneminde ise savaşın finansmanını sağlamak adına atatürk bu kurumun topladığı vergilere ve gelirlerine el koyacaktır.
1881'de muharrem kararnamesi'yle duyun u umumiye idaresi kuruldu. idare, devletin bir takım gelirlerine alacaklılıar adına el koyacak ve borçlarını ödeyecekti. idare, sanki maliye nezareti'ne rakip bir örgüt haline geldi. 1911'de idarenin 8931 memuru varken, nezaret'in memurları 5472 idi. bu sırada idare, devlet gelirlerinin % 27'sini topluyordu.