arkadaşlarımın benim sahip olduğumu söyledikleri durum. yani birileri yanlış ve aptalca seçimler yaptığı için üzülmediğim veya beklenmedik bir olaya olağanüstü sevinç tepkisi vermediğim, romantik ve çocuksu bir karakterde olmadığım için mi duygusuzum.
ardarda insanı tribe sokan başlıklar geliyor gündeme sözlük. eyleme.
nihayetinde hepimizin yaşadığı, bazılarımızın farklı yollarla geri döndüğü, bazılarımızın da dönmediği duygu halı, duygu eksikliği.
buraya yazmamız bile duygusuz olmadığımızı kanıtlıyor.
kime karşı, neye karşı tabi.
kendi adıma, çekirdek grubumun dışındaki herkese eşit mesafedeyim. eğer bir kazancım varsa yardımcı olurum, yoksa olmam. dertleri varsa dinlemem. dert de anlatmam.
keyfim bu yolla çok yerinde, yıllardır da bundan hiç şaşmadım.
diş doktorlarının onda dokuzu iyi insanlar bulup onlardan şaşmamayı öneriyor.
sevdiğinizi bildiğiniz insanlara dahi duygusuzca yaklaşıyorsanız başka bir ülke veya şehirde yeniden başlama zamanı gelmiş demektir. çünkü bu başka bir çok soruna da delalet eder.
insani özeliklerinizi kaybetmeye başladığınızı gösteren durum bozukluğudur. Duygularını kaybetmeye başlamış insanlar her zaman tehlikelidir ve ne yapacakları kestirilemez.
aşırı empatik bünyelerin dilediği durum.
dileğin gerçekleşmesi gerçekleşmemesinden daha korkutucu sanırım.
geceleri uyutmayan o hezeyanların geçmesini isterken arada lütfen artık lütfen hissetmeyeyim der bazıları. uzun süredir onlardanım.
bir kısmı gerçek oldu, iyi mi kötü mü bilmiyorum.
Al benden de o kadar. O eski heves falan her şey gitmiş bitmiş. Enerjim de yok uğraşacak. Öldüm mü ben acaba diyorum bazen bu kadar da hissizlik olmaz ki ama.
Kişinin hissiyatlarını bertaraf edip, katı ve hiç bir konuda inisiyatif kullanmaması. Manevi değer kaygısı bulunmayan.
Maddiyata yatkınlık, üçkağıtçılık eğilimi barındıran.
Zaman zaman olması gerekendir belki de kontrolsüz duygu insana zarar direkt duygusuz olmakta iyi değil, olamazsın da duygularını kontrol edip mantık çerçevesinde süzgeçten geçirdikten sonra güçlü ve Sağlıklı bir psikoloji de olabilirsin.
çok fazla duyguları barındırdıktan sonra insanın duygulardan istemeden arınması. Birini çok sevin çok değer berin onu kaybedin ve bidaha kimseyi sevemeyin.
hani evdesinizdir, hava aşırı rüzgarlıdır.
camdan bakıyor, dışarıda rüzgarın etiklerini seyrediyorsunuzdur. uçuşan tozlar, çöpler, vs vs. insanların yürürken zorlandıklarını görüyor, rüzgarın sesini duyuyorsunuzdur.
ama siz bunların hiçbirinden etkilenmiyorsunuzdur, çünkü evin içinde bunu hissetmek zor.
işte bu hali, kendi içinizde düşünün.
kalbiniz bir kenara çekilmiş olanları seyrediyor.
acılarını seyrediyor, sevinçlerini seyrediyor, geriye dönüp bakıyor yaşadıklarını seyrediyor. ama hiç etkilenmiyor. tam içlerinden biri gelip kalbinize dokunmak istiyor ama izin vermiyorsunuz.
çünkü yorgunluk var. yolu değiştirme isteği.
belki bu hal geçince mutlu olma isteği.
sevme isteği.
sevilme isteği.
işte öyle bir hal.
bir anlamda profesyonel oyunculuktur. duygu yüklenmeyen kişi en güzel şekilde rol yaparak mutlu olmak yolunu seçebilir. olaylardan etkilenmez, karamsar olmaz, acı çekmez ve dolayısıyla mutsuz da olmaz. kalbiyle değil mantığıyla hareket eder.