duygusuzlaşmak

entry56 galeri0
    1.
  1. insanın isteyerek ya da şartların onu getirdiği konum dolayısıyla içinde bulundukları an da duygularına, hislerine göre hareket etmemesi...

    hemen hemen her insanda belirli döemlerde ortaya çıkabilir... bazılarında ise dönüş yoktur, duygularını tamamen yitirmişti ve bunun için de belirli nedenleri/sebepleri vardır kendisine göre...

    iyi bi'şey midir? kesinlikle iyidir ya da en azından mantıksızlaşmaktan daha iyidir...
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. hıç bir seyin ilaç olamayacak durumdur. gayet iyidir, ama sıkıcıdır.
    2 ...
  5. 4.
  6. günümüz koşullarında paranın merkez olarak alındığı, menfaat ilişkilerinin tavan yaptığı zaman diliminde kişinin alabileceği haldir. duygularıyla hareket edenlerin kaybettiği, kötülerin, taş kalplilerin menfaatlerine ulaşıp mutlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda belkide olması gerekendir.* *
    1 ...
  7. 5.
  8. fazla duygulu olmaktan zarar görmüş insan davranışı.
    4 ...
  9. 6.
  10. kalbinden fazla yara alanların bir süre sonra hissedebileceği depresyon başlangıcı olan durum.
    2 ...
  11. 7.
  12. sıkıntılı insanlarda görülür. muhtemelen zamanında duygularından dolayı çok kazık yemiş olabilir bu yüzden duygusuzlaşmıştır. cagımızın geregini yerine getirmiştir taş kalp sendromu.
    0 ...
  13. 8.
  14. yaşadığı olaylar sonucu bıkmış,artık hiçbirşeyden etkilenmeyen ve hiç kimseye güvenemeyen insanlardır.
    0 ...
  15. 9.
  16. eger, aşamadığınız bir hastalık degilse bunu bilerek yapıyorsunuz demektir ve daha tehlikelidir. biraz da olsa, yaşanmış hayatın, olağan tecrübesidir.
    0 ...
  17. 10.
  18. zamanın ilaç görevi üstlenirken kişide bıraktığı hasardır.. zaman her şeyin ilacı olurken bir şeyleri alıp götürür sizden tabii bunu siz yine zamanla anlarsınız.. karşınıdaki üzülmüş, onu kırmışsınız vs.. hepsi hava civa.. muhtemelen 35'li yaşlara kadar sürer bu hal.. sonra yaşın getireceği duygusallığa kapılıp gidersiniz..
    0 ...
  19. 11.
  20. insanın farkında olmadan içine girdiği durum. nasıl bu hale geldiğini anlayamasa da, bunu farkettiğinde genelde çok geç olmuştur. ne bir sevgi belirtisi, ne bir acıma, nerfet ya da herhangi bir duygu belirtisi yoktur kalbinde. sonra düşünür nasıl bu hale geldiğini. böyle durumlarda, büyük ihtimalle bir kalp kırıklığıdır sebep. ister sevgili, ister aile, ister dost ya da değer verilen herhangi bir insandır sebebi. siz onları kırmak istemezken, onların üzülmesine bile kıyamazken, yaptıkları bir hareket ya da söyledikleri bir söz, artık sizi duygusuz yapmıştır ya da kalpsiz. sanırım bunun iyi tarafı da, artık kırılacak bir kalbinizin olmamasıdır.
    3 ...
  21. 12.
  22. ne mutluluğununu, ne de mutsuzluğunu adam gibi yaşarsın. gözlerin şişene kadar ağlamayı, karnın acıyana yanak kasların gerilene kadar gülmeyi özlersin. hiç bişeye şaşırmaz, duyarsızlaşırsın. geçici bi durum sanar beklersin ama eşiği aşmışsındır bi kere geri dönüş yok gibidir. güçlü kılar insanı, iyidir.
    1 ...
  23. 13.
  24. duygusuzlaşmak , duyguları alıp mozaik pasta gibi derin dondurucuya kaldırmaktır.. belki bi zaman çıkartıp yenmek üzere.. yeniden hissedilmek üzere.. sonra o duygular bayatlar.. insan ikilemde kalır lan yesem mi yemesem mi diye.. bi de buzdolabı kokusu siner o duyguların üstüne.. eritilse bile yiyecekler mikrodalgaya atılsa bile , asla normal ilk hissedildiği gibi olmaz..

    duygusuzlaşmak , kapitalist sistemin tüketim politikalarından biridir.. duygusuz olmayıp napıcan olm ? her üzüntüye sen mi kahrolucaksın , en çok en harbi sen sevip götüne tekme yemeyi mi bekleyeceksin ? hepimiz birbirimize aynı öğütleri vermiyo muyuz..

    "kızım çok aşık oldum"
    "boku yedin"

    "seni seviyorum"
    "yürümez"

    "beni seviyo musun"
    "ahaha ne sevmesi ya seks yaptık biz sadece"

    "lan şu filmi izledin mi eheh amma duygusal lan"
    "he aşk meşk pöf"

    işte bu haldeyiz hepimiz.. birinin birine ayar vermesi niye bizi delice mutlu ediyo ? neden biri göt olunca ohyş diye boşlaıyoruz ? neden ? çünkü karşımızda zeki adam görmek istiyoruz ondan mı ? yok efendim.. insanlar çünkü güçsüz adam görmeyi seviyolar , kendi güçlerini hatırlatsın diye.. insanlar düşüklerle geziyolar ki , kendilerinin yüksekliği onlara göreceli daha çok gelsin diye..

    duygusuzlaşmak , pılını pırtını alıp yola çıkmak gibidir.. nereye olduğu bilinmeden.. elinde sana hiç bişi ifade etmeyen bi açık adres.. tamam adres var da nası gidilicek ? şefkat aşk tutku özlem namus masumiyet sadakat güven nefret şehvet istek.. hepsi omzunda.. hızlı hızlı check ine yetişiyosun.. sora yolda biri çıkıyo karşına diyo ki , gel ben biliyorum seni götüriyim.. sonra pat diye bırakıyo seni.. sen onu ararken yolun ortasında , geldiğin o durakta , terk edildiğin o durakta öyle siki tutmuş kalıyosun.. lan diyosun dur ama gitmem lazım.. adresin var ! sonra otobüs duruyo.. adam bilet yerine senden bi duygunu istiyo.. aynen meşhur halk hikayesindeki gibi.. yolculuğuna ancak bi duygunu feda ederek yo yo basbaya satarak , devam edebiliyosun..

    önce aşk gidiyo tabii.. en çok onun ederi var ya.. o aşka inanmama bi müddet idare ediyo seni.. baya bi yol alıyosun.. sonra güven gidiyo , şefkat , inanç , umut , mutluluk.. hepsi gidiyo , sen de yol alıyosun.. bakıyosun çantan bomboş..

    bütün eşyalarını çaldıran adam tepkisi veriyosun.. isyanlar arama girişimileri. kahırlar lanetler.. sora bi sakinlik çöküyo.. he diyosun , aşk yok olavbileceğine dair umut yok şimdi yeniden birini sevsem mahvedicek gene beni.. kalkıp annemlere gitsem eski zamanlara dönsem masumiyetim yok.. içimdeki çocukla barışsam , halim yok.. ne bok yicem ? dipteyim..

    bi şehirde sonra aynen parasız telefonsuz vizesiz kalmış bi adam gibi öyle yeniden başlıyosun herşeye.. azar azar.. bazen aklına o adres geliyo.. lan diyosun neydi o sahi ? kim vermişti o adresi ?

    o adres işte , türk filmlerinin annenin babanın geçmişin temiz günlerin adresiymiş aslında.. onu anlıyosun.. baştaki idealler , umutlar , değiştirme gücüymüş o adres..

    şimdi kalkıp kim gidicek onca yolu ? otur işte hem gitsen bile orda mıdır o ev hala.. en iyisi sen otur burda bu rastgele geldiğin şehirde yaşa hayatını..

    işte duygusuz olmak budur.. nerden başladığın mühim olmadan , yolda başına gelenler çok da birbirinden farklı olmadan , geldiğin bu noktadır.. hayat seni bi yere savurmuş , senin toparlanacak gücün kalmamış.. bari yaşıyım gitsin , bari hissetmiyim acılar bitsin modunda yaşıyosun..

    umarım adresi beynine iyi kazıyanlar vardır.. onların belki duygulanmak için yeniden bi şansı var..
    2 ...
  25. 14.
  26. istediğin hiç bir şeye ulaşamıyorsan, hep bir şeyler için çabalıyor ama çabaların boşuna çıkıyorsa, değerlerin değersizlik olarak sana geri dönüyorsa, özlemin içinde büyüyor çözüm olmuyorsa ve baktığında bunlar geçmişte canı yakıyor artık etkilemiyor sadece anlık bir sinir yapıp zamanla o etkiyi de yaratmıyorsa tebrikler artık siz de duygusuzsunuz. bu günlere gelmenizde emeği olan herkesi tebrik ederiz.
    2 ...
  27. 15.
  28. aslında duygusuzlaşmak değil de, olaylara ait bakış açılarımızın daha mantıksallaşması olarak niteleyebiliriz. Hiçbir insan duygusuz olamaz; ancak davranış, eylemlerinde ve olayları yargılamasında duygularını değil mantığını kullanıyor diyebiliriz.
    0 ...
  29. 16.
  30. wellbutrin xl daha iyi geldi sanki .adam gözlerinin önünde can vermiş ne hissettiğini anlıyamiyosun .sevgilinin ayriliginin bilmem kaçıncı günü ve sen hala idrak edememiş şekilde oturuyon falan .en önemlisi hayatın bombok ama çok da şey değil hani.
    0 ...
  31. 17.
  32. düzgün müzik dinlemeye dinlemeye ortaya çıkan durum.
    0 ...
  33. 18.
  34. Ülkemizde olan olayları haberler aracılılığıyla insanlara encekte edilmeye çalışan üzücü durumdur.
    0 ...
  35. 19.
  36. bakanlarımızdan gelsin:
    erdoğan bayraktar'ın kanser hastası kızın onurunu kırması.
    idris naim şahin'in köylü halkla alay edip takla attırması.
    recep akdağ'ın görme engelli işçiyi küçük düşürmesi.

    işte duygusuzlaşmak böyle birşey.
    2 ...
  37. 20.
  38. hiçbir şeyin önemi yok
    bir yatakta debelenmekten başka
    ucuz hayaller ve bir birayla
    yapraklar ölürken ve atlar ölürken
    ve ev sahibeleri koridorlarda dikmiş gözlerini bakarken;
    canlıdır müziği çekilmiş perdelerin,
    sinek sürüleri
    ve patlamalar sonsuzunda
    son insan'ın mağarası;
    hiçbir şeyin önemi yok sızdıran lavabodan başka,
    bos şişeden,
    keyiften,
    kıstırılmiış
    bıçaklanmış ve tras edilmiş gençlikten başka,
    kendisine sözcükler öğretilip
    ölsün diye
    arkası yastıkla desteklenmiş
    gençlikten başka.

    (bkz: charles bukowksi)
    bu noktaya varmaktır.
    1 ...
  39. 21.
  40. ilk basta mutluluk duygusu gider hic bir seyden tat alamazsiniz.
    0 ...
  41. 22.
  42. yaş ilerledikçe gerçekleşen hadise.
    0 ...
  43. 23.
  44. Kendi şahsım olarak kuleliden atılıp üniversiteye girdiğim zamana kadar yaşadığım süreçtir. Belirtileri hayattan beklentisi kalmayan acınası duruma gelen varlıktır diyebilirim. Geçici süreli olması umut edilir fakat uzun olduysa ve devam ediyorsa bahsi geçen şahıs insanlıktan çıkmış olabilir dikkatli olunması geren bir konudur.
    1 ...
  45. 24.
  46. Bugunden sonra istesem de degistiremeyecegim hissizlik hissi.
    0 ...
  47. 25.
© 2025 uludağ sözlük