Hayatta en çok istediğin şey ne diye sorduklarında verdiğim cevaptır. Duygusuz olmak. evet çok isterdim hemde çok... insanlara karşı hiçbir duygu beslememek.
bencil olmam nedeniyle dış dünyaya karşı istemeden de olsa takındığım tavır.
Kimsenin acısına ortak olamamak, kimseyi de kendi acına ortak edememektir. Bu açıdan bakınca adil olduğu söylenebilir.
Uzun uzun yıllar aşk yaşam iş hayatı tarafından ötselenmiş çoğunlukla kaybetmiş kaybederek tecrübe etttiği durumlarda en çok kendinden eksilmiş kişinin (mesela ben) inanmayı güvenmeyi aşkı sevgiyi verip karşılığında bir şey almamış olmasının sonucunda dönüştüğü bireyde görülen en belirgin özelliklerden biridir. Öyle ki doğrusu da budur.
antisosyal kişilik bozukluğundan muzdarip insanların icraatıdır. normal bir insan hisseder ve etkilenir. ancak günümüzün yıpratan dünyasında kafaya takmamak ve yaşamaya devam etmek yapılması gerekendir. bu şekilde ayakta kalıp savaşmayı sürdürebiliriz.
Sürekli insanlar tarafından bir olayı neden umursamadığınız veya bir olaya neden gerekli ilgiyi göstermediğiniz konusunda suçlanıp durursunuz. Herkes hakkınızda bir yargıya ulaşır hadsizce. "duygularını gösteremiyor." falan derler ama esasında sizin gösterecek bir duygunuz yoktur.
içindeki güzel hiçbirşeyi kimseyle paylaşmadığından iyi olan tek bencillik bu sanırım. hem pişman olacak anılar bıraktırmaz insana elinizdekini masa başında kaybetsenizde haklısınızdır savaşın zaferi sizindir. ve Duygusuz olmakla suçlanmak, duygusuz olmaktan daha kötü ama güzel olan.