Uzun uzun yıllar aşk yaşam iş hayatı tarafından ötselenmiş çoğunlukla kaybetmiş kaybederek tecrübe etttiği durumlarda en çok kendinden eksilmiş kişinin (mesela ben) inanmayı güvenmeyi aşkı sevgiyi verip karşılığında bir şey almamış olmasının sonucunda dönüştüğü bireyde görülen en belirgin özelliklerden biridir. Öyle ki doğrusu da budur.
bencil olmam nedeniyle dış dünyaya karşı istemeden de olsa takındığım tavır.
Kimsenin acısına ortak olamamak, kimseyi de kendi acına ortak edememektir. Bu açıdan bakınca adil olduğu söylenebilir.
Hayatta en çok istediğin şey ne diye sorduklarında verdiğim cevaptır. Duygusuz olmak. evet çok isterdim hemde çok... insanlara karşı hiçbir duygu beslememek.
Omrunde yasamadigin duygulari yasar ve yasatirsin sonra anlarsin ki hepsi birer yalandan ibaretmis, palavraymis. O zaman duygusuz olmaya karar kilarsin. Hayir hayir gozume toz kacti, aglamiyorum.
Sevgilin telefonun ucundan hönkürerek ağlarken hiçbir şey hissedememektir. teselli ederken yapmacık olmaktır. işin kötü yanı bu hissizlik çok korkutuyor. üzülebilmek istiyorum bazen.
En sonunda dayanamayıp ayrıldı zaten. Ve yine üzülmedim. ama bu hissizlik canımı yaktı. Ve yalnızlık.
Çok sükür son zamanlarda böyleyim. Gerçi birazda böyle ettiler denilebilir. En guzeli. Insana deger vermeyeceksin gereksiz. Insanlar degeri hak etmiyor onlar istiyor ki deger gorelim ama deger vermeyelim.
Nedense hiç başaramadığım birşey ne kadar canım yansa da ne kadar üzülsem de duygusuz olamıyorum bazen olmak çok istiyorum gerçekten kaldığım durumlar karşısında ama olmuyor.