geriye dönüp baktığınızda kendinizi suçlamaya doğru ittiğini hissettiğiniz anda, yer vermeyi bırakmanızda fayda olacak durumdur. daha çok nostaljiye, geçmiş yaşanmışlıklara yönelik bir durum ise tabii. merhamet boyutu ise daha farklı. merhametli olmak gerçekten merhamet duygusunu hak eden kişilere veriliyor. yani merhametin sahteliği pek olmuyor. ya merhametlisindir ya değilsindir gibi. ama duygusallık öyle değil. daha bir sizin tekelinizde olan bir şey. ne bileyim pek anlatamadım ama kendiliğinden gelen duygu yoğunluklarına eyvallah fakat içselleştirince daha çok üzülen siz oluyorsunuz. bununla besleniyor gibi bir algı verirsiniz karşı tarafa. esasında böyle bir şey olmasa bile.
Şu 2-3 gündür böyle sözlük. O kadar yoğun ki ne yapacağımı çözümleyemiyorum, en ufak şey bile zihnimde zelzeleler yaratıyor.
Delicesine konuşmak istiyorum ancak bir yandan konuşmak da gelmiyor içimden ve bu kısım daha ağır basıyor. Bir an önce geçmesi gerekiyor bu şeyin. Tahammülüm kalmadı.
aslında bir tutam olmasının gayet doğal olduğu duygu durumu. biz duygusallığa hep zayıflık olarak bakıyoruz. birazda hep ilişkiler yönünden bakıyoruz. ondan oluyor öyle. ama pek öyle bakmaz isek, duygusal olmak o kadar da zayıflık değil. yani mesela; okuduğunuz okuldan mezun olurken, çalıştığınız bir iş yerinden ayrılırken, gittiğiniz bir tatil biterken, oturduğunuz mahalleden ayrılırken, askere giderken
arkanızdan ağlanır iken vs, hep yaşanmışlıklar akla geliyor, sevildiğinizi biliyor, bunlar hayatın içinde var diyorsunuz, ama yine de duygusal olabiliyorsunuz. ve bu gayet normal. nesi kötü anlamıyorum.