hayal ile gerçeğin gün boyu çatıştığı zihne sahip insandır, istediği çoğu şeyin olma ihtimalinin düşük olduğunu bilir. yine de hayal etmeye devam eder. belki bir gün olacak diye teselli eder kendini, dünyevi şeyler ona tam olarak yetmez, duygusal açıdan eksiklik hisseder. ancak kendini anlayabilen insanlar ile konuşabilir, bu durumda olan insanlar oldukça nadir kendini belli eder, kendi içinde şizofreni belirtileri gösterebilirler. genel olarak insan ya hayalperesttir ya da realist. bu tür insanlar duygusal olaylarda hayalperest, diğer konularda realist yaklaşım sergilerler.
Atmosfere zarar vermek istemem ama ilginç bir şey değil. Çünkü realist, düşünüldüğü gibi bir anlama gelmiyor. Realizm, şeylerin bilinçten bağımsız olarak var olduğunu söyleyen görüştür. Yani olanı olduğu gibi görmek, duygusal bakmamak buna dahil değil.
Duygusallık bir hal, Realizm bir görüş.
Birisi karşılaşma, olaylar vb. Şeylere duygusal yaklaşır ve bunu yaparken aynı zamanda o şeylerin bilincinden bağımsız olarak var olduğunu kabul edebilir.