kolay aşık olmaktır.aşık olmaktan öte gelip geçici duygulara geniş anlamlar yükleyip bağımlı kalmaktır.duyguları en uçlarda yaşamaktır zaman zaman.mutluluğuda hüznü de hakkını vererek yaşamaktır.
sütten ağzı yansa yoğurdu ayranı üflemeden yemektir.bir türlü ifla olmamaktır.
şarkıları sevmektir.playlistinin kendisi ve onun için yaratıldığını düşünmektir.
aslında bakarsan çok düşünmektir.düşünüp üzülmektir, üzülüp söz vermektir, verilen sözleri tutamamaktır.
bir gün gerçekten mutluluğu hakketiğini düşündüğüm bir insan ruh halidir.
genelde kötüdür. çünkü her şeyi en derin ve en gerçekçi yönleri ile yaşarsınız. başkasının bir olayı unutması 1-2 gün sürüyorsa örneğin, sizinki birkaç hafta sürecektir. tatlılıkların farkına varıp dünyayı daha güzel görebileceğinizi sanırsınız, görürsünüz de; ancak sona erdiği zaman yaşanan acı veya sıkıntı, o ana kadarki keyiflerden daha büyük miktarda olacağından, uzun dönemde pek de hoş bir şey değildir duygusal olmak.
duygularınızın götürdüğü yere gidersiniz. kalbiniz beyninizden önce gelir. hayata herkesten farklı bakarsınız, çabuk kırılırsınız. tüm kötülüklerin hedefi sizsinizdir. çünkü hayatı irdeleyerek değilde hislerinizle yaşıyorsunuzdur.
Duygularınla hareket ettiğinden karar vermekte her zaman zorlanırsın, kolay kolay sinirlenip kavga edersin, için dışın birdir arkasından konuşup yüzüne gülemezsin direk yüzüne söylersin, duyguları hep yoğun yaşarsın insanı çok yorar.
sanılanın aksine zırt pırt karamsar olup her fırsatta ağlamak değil, her türlü duyguyu yoğun ve tepede yaşamaktır.**
karamsarlığın, üzüntünün, mutluluğun, inancın, hırsın, öfkenin, her birinin hakkını ayrı ayrı verebilmektir.
yağmur gibi kurşunların yağdığı, bombaların patladığı savaş alanında en ön siperde olmaktır. kimi insanlar arkalardadır, kimileri de önlerdeyken bir yolunu bulup arkalara geçerler daha az yara almak için, sağ kalmak için. o meydanda en önde olmayı tercih etmektir duygusal olmak.
ve en önde olduğun, kolay yaralandığın ve çok incindiğin için insanlar hiç sevinmediğini, ya da hiç sevmediğini sanar.
halbuki çok severim, çok güzel severim. ben bilirim, beni yaratan bilir. başka kimse bilmese de olur.
kimileri "hassas olmak"* gibi gülünesi bir şeyle itham etse de Rabbin bana bir lütfu olarak gördüğümdür aynı zamanda.
herkesin görüp duyduğunu, algıladığını bambaşka sezebilmek, ya da kimileri algısız bomboş gözlerle bakarken "ben gördüm!", "ben duydum!" diyebilmek, bunu bilmektir duygusal olmak.
duyguları doğru zaman ve doğru mekanda, zirvede yaşamaktır. Bu özelliğe sahip olan insanlar gurmelere benzer, hayatın her türlü yönünü görür ve yaşarlar.
4s. Seven s.kilir, s.ken sevilir. Bu barizdir. Ne kadar iyi davranırsan o kadar çok uzaklaştırırsın kendinden. O yüzden duygusal ol, olma demiyor kimse, ama kenarda bir yerde ol, ortada olma.
güzel değildir.
Insanları anlamazsın kendini anlamazsın hayatı anlamazsın.
Kafan karışır.
Içinden çıkılmaz düşüncelere dalarsın.
Geçmişini özlersin geleceğini özlersin.
Geçmişine küfredersın geleceğine küfredersın ana küfredersın.
Sen farklı söylersin içindeki farklı.
Hem yalnız olmak istersin hem de yanindakileri bile özlersin.
Tek bir anda tüm duyguları yaşarsın.
Kısacası kötüdür, kötüdür ışte...
O kadar kotu bir seydir ki. Bir insan uzucu buldugu herseyi kafasina takar mi? Takinca da gozleri hemen dolar mi? Duygusalsa evet. Ne itici bir zayifliktir arkadas. Sanane milletten degil mi...
balık burcu özelliğinden gelen birsey sanırım bana. emrah filmlerinde bile gözlerim dolar. çoğu zaman dilencilere bile bakamam. duygusal olmanın dezavantajida cok çabuk moral bozulmasi ve üzülmek çokça diyebilirim.