arkadaş bu nasıl bir duygusallıktır, nasıl bir kendini önemsemedir, nasıl bir "arkamdan kaç kişi yazacak acaba" merakıdır ben anlamıyorum, cidden anlamıyorum. yahu artık yazmak istemiyor musunuz sözlükte? ee o zaman sessize gidin kardeşim. nedir bu kırmızı halıda yürür gibi tavırlarla uzun uzun duygusal yazılarla gitmek.
beni asıl güldüren, hep dediğim gibi şu: yazarımız silik yediğinde ya da sözlüğe veda edip bizleri üzdüğünde, sevenlerinin, sanki yazarımız ölmüşcesine davranmaları. çok mu seviyorsunuz, bayılıyor musunuz sözlüğü bırakan yazara? o zaman telefonu alın canım kardeşlerim, olmadı mailini, twitter adresini, facebook adresini alın. yoksa bu kadar üzülüp ağıtlar yakmanızın sebebi, sizin diyemediklerini demesi mi yazarımızın? e o zaman siz de o kadar cesur olun da ağıt yakmayın boşuna.