masada sesizce oturup uzaklara bakıp saçları dalgalanan erkekle yatan kadınlar, masadaki hoşbeş muhabbet ehli akıllı zeki adamla muhabbet eder. Soğuk adam bu akşam sevişmeliyiz der sevişir , hoş sohbet adam aylarca dil döküp kendini kanıtlamak için ugraşır ve sadece kendini kanıtlar ve o zaman kaybeder.
istisnalar kaideyi bozmamakla birlikte kadınlar maço erkeklerden hoşlanır bu ülkede, atadan böyle görmüştür, erkek bi noktada illa ağzına zıçmalıdır kadının, ee maço erkek te öyle duygularını açacakmış filan mümkün değildir, racona terstir bilhassa. duygularını açıkça dile getiren erkek bu ülkede ya maço olmamaktan, ya kendine olan güveninden ya da yalan söyleme ihtimalinin yüksekliğinden(ki çevrede az görüldüğünden doğru söyleyen erkek) karşı cins tarafından şüpheyle bakılır.
edit:imla
ne istediğini bilen ve istediğini elde etmek için hareket eden erkektir. önemli nokta, duygularını açıkça dile getiren bu erkek, duygular beslediği kişiye karşı mı, dile gelmiştir? yoksa öyle içip içip arkadaş ortamında gaza mı, gelmiştir?
daha ilk maçtan kuponu yatan, "loser" tabiri plaket şeklinde kendisine verilmesi gereken erkektir, niye?
kadın, her zaman erkekten duymayı istediği şeyleri söylemesini bekler.
erkeğin ne düşündüğü onu ilgilendirmez, kendi düşündüğünü erkekte aynı düşünüyor mu onu bekler, onu ister.
sizde salak gibi kıza cesur oynayıp, açık sözlüyüm ben aslında diye bin taklalar atın. sonu hüsran olmazsa bende dikiş tutmaz sabri değilim yani. *
yıllar yıllar sonra geçmişte yaşanılanlardan bahsederken "yıllarca ben seni dinledim, şimdi sen beni dinle" diyerek söze başlayan erkektir. umalım ki karşısında duygularını anlayabilen bir hatun olsun; her şeye çok geç kalmayan..
(bkz: duyguları olan erkek)
duyguları olabilen her erkeğin bunu açıkca dile getirebildiğini görmüş biri olarak, artık insanların içten içe bişey yaşamadığını sevgisini de nefretini de anında yansıttığını bildirmeyi bi borç bilmekteyim.
yiğit özgürün bir karikatürünü aklıma getiren erkektir efendim bu.
-ellerinin çok güzel olduğunu söyleyen oldu mu?
-hayır
-sinirlenince çok güzel oluyosun
-a.a. ben sinirlenmedim ki ayol
-buraya sık gelir misin?
-aaa, ayol ezberden konuşuyosun sen... bi kendin gibi konuş bakıym
-meme göt! göt meme göt!! göt göt!..
-tamam tamam anlaşıldı
-sinirlenince sık gelir misin söyleyen oldu mu?
-haah... yandı devreler.
hayat başkalarına göre yaşanamayacak kadar kıymetli ve daha önemlisi malesef kısadır. duygularını saklamak ya da bastırmak kendini bir yalanın içine sürüklemek demektir. arkadaşlar o bahsedilen duygular bizim sahip olduğumuz tek şey! onlar bizi biz yapan şeyler. eğer gerçek duygularımızı kısaca gerçek bizi tanımadan yanımızda olacaksa biri o kişi gerçek değildir. dolayısı ile duygularımızı tanımayan biri bizi tanımıyordur. seni gerçek duygularını bilmeden bir insan nasıl sevebilir ki? bir insan nasıl güvenebilir ki?
bir erkek için zor bir olay gerçek duygularını ortaya dökmek. herzaman karanlıkta ağlamak, gözyaşlarını içeri doğru akıtmak...
evet erkek olmanın koşullarından biri bu ama bunlarla içimizde fırtınalar koparken bir de gerçek duygularımızı saklamak akıl karı değil. unutmayın arkadaşlar sonra çok pişman olucağınız durumlara düşmemek için duygularınızla yaşayın, duygularınızla hareket edin ve duygularınızı paylaşın. kısacası içiniz dışınız bir olsun, yani gerçek birm erkek olun.