duyguların dinmeyen fırtınaları ve çaresizlik

entry3 galeri0
    ?.
  1. insanoğlu ya da sadece insan. realist kavramların somut yolculukları içinde delicesine yıkılan, taş taş üstünde durmayan her hayatsal gerçeği dizayn etmeye çalışan insan ve bu insanı gerçekten koparan duygular ve soyut karmaşıklıklar. hangi biriyle uğraşsın demeye kalmadan üzerine yığılan çırpınışlar.

    düzeltmeye çalıştıkça daha girift şekillere bürünen duyguların yol haritası. düzelmedikçe yaşanan çaresizlik...

    bir isyan yolladım, yumak olmuş hayatın tam ortasına. avucunu açık tutarken insanın talihsizliğine tam isyanım ulaştığında tersine döndürdü elini! fırtınanın dinme vaktinde değilim, çaresizliklere esir olmuş bir köleyim; kendime, ruhuma, ümitlerime...

    umut; insanın en zavallı yanıdır.
    3 ...
  2. 1.
  3. 2.
  4. oblomov bu ruh halini gayet güzel anlatmıştır:

    " Yarım kalmış bir adam olduğunu, ruh güçlerinin gelişmekten geri kaldığını, hayatına bir ağırlığın çöktüğünü düşündükçe içi parçalanır. Başkalarının zengin, hareketli hayatını kıskanır, kendi hayatının yolunu ağır bir kaya parçasıyla tıkanmış, daracık, zavallı bir keçiyolu gibi görür. içinde hiç uyanmadan kalmış, biraz kurcalanmış fakat hiçbiri sonuna kadar işlenmemiş bir çok yetenekler olduğunu acı duyarak sezmektedir. içi yanarak anlar ki, onda gömülü kalmış iyi ve güzel birşeyler vardır. Belki çoktan ölmüş, ya da bir dağın derinliklerindeki altın gibi saklı kalmış olan bu hazine çoktan meydana çıkmış olmalıdır ama öyle derinlerde kalmış, üzerine öyle pislikler yığılmıştır ki. Sanki dünyanın ve hayatın ona verdiği nimetleri birisi çalmış ve yine kendi ruhunun derinliklerinde bir yere gömüp bırakmıştır. Sanki bir güç onu hayat meydanına atılmaktan, iradesini ve zekasını alabildiğince açılıp harcanmaktan alıkoymaktadır. Sanki gizli bir düşman, daha yola çıkarken onu ağır eliyle yakalamış, insanlığın doğru yolundan uzaklara fırlatmıştır…"
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük