duygularımızı öldüren hayattır. duygularımız sömürüler sömürüle bu hale gelmiştir.herkesin bizleri kandırma çabasından, taş gibi olmuştur taştanda ötesidir...
kalmadı, kalamadı duygular
herkes bizi sömürdü
herkes bizi kullanılcak maşa olarak gördü
herkes sırtımıza vurup ekmeğimzi, almaya çalıştı
kalmadı..
sevgilimiz, gitti
partonumuz gitti
siyasetçimizi gitti
futbolcumuz gitti
herkes gitti, sadece kalan ''biz'' olduk!...
harcanan yıllarda harcandık
çünkü; nizi insan değil köleydik ''bu dünyada'' insanlar satılacak mal değil miydi?
-marsta değil!..
marsta hayat var mı ?yok mu? bu önemli değil!
'bizim duygularımızı sömürenler, bizi yerden yere vurmak isteyenler önemlidir'
-gitmeyen arabalar, asla gitmemiştir marta!..
biz de mi soyunup sokağa çıksak
en protest halimizle? kimse ''bizi'' takmaz!..
ev dağılmış, dağıtılmıştır, çayımızın içine fare girmiştir ya da kıl !
ben bunları yazarken yemek yemiyorsunuzdur umarım
umduk, duyularımız öldürlmesin diye öldürdüler
ülkeyi soyup soğana, çevrdiler birde yollarda soyunup çıkmadan dem vuruyorsun sen!
yazık senin aklına, ruhuna yazık!..
gel gitme azizim!...
(bir antikaw militarist denemesidir)