duygularin olumu

entry5 galeri0
    ?.
  1. Hrant Dink'in öldürüldüğü haberi gazeteye gelince öyle çok sıradışı bir şey oldu diye heyecanlanmadım, büyük bir üzüntü dalgası da kaplamadı içimi.

    Açıkça söylüyorum; bir yıldır ortalarda Biz de Hrant'ız biz de Ermeni'yiz diye slogan atarak dolaşan insanlardan da bıkkınlık geldi. 53 yaşıma yaklaşıyorum, Türkiye sonunda duygularımı tamamen öldürmeyi başardı.

    Kendimi bildim bileli o kadar çok insan öldürüldü, o kadar çok üzüldük, sloganlar attık ki; ben tepki vermekten bıktım, onlar öldürmekten bıkmadı.

    Siz hepiniz Ermeni olabilirsiniz ama ben de yıllardır öldürülen öğrencilerin, genç insanların, öğretim görevlilerinin, yazarların adlarını haykırdım sokaklarda. Onlar öldürüldükten sonra, o kadar fazla kimlik edindik ki yıllar içinde, neredeyse kim olduğumuzu unutacak hale geldik.

    ilk tanıdığımı cinayette kaybettiğim günü şimdi gibi hatırlıyorum. Bir şeyler ölüyor insanın içinde. Yıllar boyunca öle öle içimizde bir şey kalmadı. Resmen tükendik.

    Üstelik her cinayetten sonra asıl suçluların bulunmayacağını bilmek de insanı başka türlü bitiriyor. inancınızı, aidiyet duygunuzu yitiriyorsunuz.

    Şimdi, neredeyse bütün bu süreçten birlikte geçmiş olduğum insanlara bakıyorum. Onlar da potansiyel kurban statüsündeler. Hepimiz şimdilik yaşıyoruz da, hakkımızda karar verilecek anı bekliyor gibiyiz.

    Hesap sorulmayacak, yeni olaylar engellenmeyecek, her olaydan sonra mutlaka yine aynı şeyler yaşanacak. Çünkü burası Türkiye, burası böyle; ya sev ya da terk et...

    Ben bir daha öldürülen insanın isminin söylenip de ....ler ölmez diye slogan atıldığını duyarsam resmen kusarım gibi geliyor.

    Bunu bağırdık da bağırdık. Yeni toprağa verdiğimiz arkadaşın arkasından O ölmez dedik. Mutlaka birileri bir yerlerde bize bakıp gülmüştür.

    Vallahi kesinlikle aramızda bazılarının mücadele gücü vardır ama ben tükendim. Cinayetlerden, çözümsüzlükten, türban tartışmasından, hepsinden hepsinden bıktım. Kopmak istiyorum hepsinden.

    Tam kopmayı şimdi yapamayacağımdan güzel olana konsantre olmaya çalışıyorum. Güzel olanı, insanın içini ısıtanı arıyorum, haberde de yaşamda da...

    Açıkça belirteyim; haberde bu yok. Her gün Ankara'dan, yurttan gelen haberleri okuyorlar bana.

    Vallahi size söyleyeyim; bu ülke bir bela üretme makinesi gibi. Tüm uğursuzu, belalısı bu topraklara çökmüş, rahatsızlık yaratmak için uğraşıp didiniyor gibiler.

    Böyle durumlarda siyaset insanın gönlüne ferahlık veren bir araç olabilir. Gelecek için umut olabilir ama bizim için bu da mümkün değil. iktidar Türkiye'yi hangi karanlığa götüreceği belli olmayan bir maceraya atılmaya çok istekli ve kararlı.

    Yapılacak tek şey kalıyor; hedef küçülteceksiniz. Büyük amaçları ve beklentileri bir yana bırakıp, küçük mutluluklar peşinde koşacaksınız. Mümkün olduğunca toplum yaşamının dışına çıkıp özelinize çekileceksiniz. Ben mutluluğu bir tek Rana ve oğlumla yalnız kaldığımda bulabiliyorum. Daha iyiyi arayış alanım sadece onların çizdiği sınırlarla belirlenmiş durumda. Türkiye’nin daha iyiye filan gideceğini de düşünmüyorum. Böyle bir amaç için mücadele edilmesini de boşa harcanmış enerji olarak görüyorum. Çünkü sizi ve sizin gibi insanları bu toplum fazla sevmiyor, istemiyor. Gelecekten beklentilerinde size yer olduğu bile şüpheli.

    Kabuğuma çekilme durumunda cinayet haberleri gelince tabii ki üzülüyorum da kendimi paralayamam artık. Paralanacak ne vücut kaldı ne de ruh.

    Sonunda yapacağım şey şu; bakarım etrafa ve Madem o kadar belanızı istiyorsunuz, bulun o zaman belanızı, ne yapayım deyiveririm ve eğer tamamen çıkabilirsem bu çılgınlığın dışına çıkarım.

    Eğer rahat bırakmazlarsa Evet, çekip giderim de... Sevmiyorsan terk et dediler ya; bu sözün gereğini yerine getiriveririm olur biter. Siz sağ ben selamet. Ondan sonra çok istediğinizi aman yapın.

    El birliğiyle güzel olabilecek bu toplumu, bu hayatı tahrip edin.

    Aman durmayın, acele edin...

    serdar turgut
    0 ...
  2. ?.
  3. (bkz: kaşarlanma) günümüzde , hehe olm bu kız veriyomuş herkese anlamında kullanılır oldu bi tek gerçi ama..gerçek kaşarlanma , alışılagelmişlik , eskisi gibi olmama , sıradanlaşma hadisesi olduğundan tam da uyar kanımca..bi de duyguların laçkalaşması vardır..aman diyim..
    1 ...
  4. ?.
  5. günümüzde en makbul olan duygu türüdür. ne yani öldürmeyip besleyelim mi?
    1 ...
  6. ?.
  7. önce beyin ölümünün gerçekleşmesi lazımdır, zaten biz her şekilde duyguları öldürürüz, problem değildir.
    2 ...
  8. 0.
  9. kanırtır karşındakini duyguların ölümü..
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük